12 Eylül 1980 tarihinde beşli cuntanın gerçekleştirdiği ihtilal sonrasında 1983 yılında demokrasiye geçişte beşli cuntanın önüne gelen partiyi ve siyasetçiyi veto etmesi aslında bir noktada bu günlerin habercisi olarak duruyordu.
Siyaset ile uğraşanlar bilir ABD’de Cumhuriyetçiler ve Demokratlar isminde iki parti bulunur bu ikili yapı üçüncü dördüncü beşinci partilerin hayat bulmasına imkan tanımaz “ illede siyaset yapmak istiyorsanız kendinize yakın gördüğünüz iki partiden birisinin şemsiyesi altında bulunun” çağrısı yapılıyor.
1983 yılında yapılan seçimde iktidar olan ANAP’ın şekillenmesine bakıldığında ülkede var olan dört eğilimden siyasetçilerin de bulunduğu görülecektir, ilk aşamada birbirine düşman gibi görünen dört eğilimin temsilcileri işin içerisine ikbal ve menfaat girince yıllar yılı kardeş kardeş bir arada olmuşlardı.
O tarihten sonra yapılan tüm seçimlerde CHP iktidara gelemedi ancak hangi siyasi parti iktidara gelirse gelsin CHP’nin ikinci parti olmasının önüne hiçbir şey geçemedi.
03 kasım 2002 tarihinde yapılan genel seçimde hatırlayanlar vardır TBMM’ye sadece AK Parti ve CHP girmiş takip eden seçimlerin tamamında AK Parti tek başına iktidara gelirken CHP yine ikinci parti olarak TBMM’deki yerini almıştı.
Genel seçimlerde yaşanan bu tahterevalli durumu yerel seçimlerde de değişmedi başta İstanbul ve Ankara olmak üzere var olan belediyelerin çok büyük bir bölümü AK Partili adaylar tarafından kazanılırken Ege bölgesi ve Trakya’nın bazı yerleşim bölgelerinde CHP’li adaylar belediye başkanı seçildiler.
MHP’de yaptırılmayan kurultay sonrasında genel başkan adayları olan Meral Akşener-Koray Aydın -Müsavat Dervişoğlu ve arkadaşları tarafından 25 ekim 2017 tarihinde kurulan İYİ Parti merkez sağda var olan boşluğu doldurmak adına son derece iddialı bir şekilde siyasete “merhaba” dedi.
İYİ Partinin kurulması bilindiği gibi 2018 yılının haziran ayında yapılan seçim öncesine denk geldi, o zamana kadar yapılan seçimlerde daha fazla milletvekili ile temsil edilen AK parti seçime katılan İYİ parti dolayısı ile eski gücünü kaybetti ve TBMM’de MHP ile mecburi bir birliktelik yapmak zorunda kaldı.
Arkasından 31 mart 2019 tarihinde yapılan yerel seçime CHP ile ittifak yaparak giren İYİ parti sayesine Millet ittifakı “asla kazanılamaz” denilen başta İstanbul ve Ankara olmak üzere çok sayıda büyükşehir, il, ilçe ve belde belediyesi kazandı.
14 mayıs 2023 tarihinde yapılan milletvekili genel seçiminde dikkat edin 6 partiden oluşan Cumhur ittifakı 323 milletvekili kazandı, yani MHP-YRP-DSP-HÜDAPAR olmasa AK Partinin TBMM’de çoğunluk sağlaması mümkün olmayacaktı zira AK Partinin 268 milletvekili var yani iktidar olmasını sağlayacak 301 milletvekilini yakalamak için 33 milletvekili eksik.
Şimdi önümüzde bir yerel seçim var, 14 mayıs ve 28 mayıs tarihinde seçime Cumhur ittifakı olarak katılan partilerin arasında olağanüstü bir sorun görünmezken Millet ittifakını oluşturan CHP ve İYİ Parti arasında sorunlar yaşanıyor.
İYİ Parti sözcüsü Kürşad Zorlu önceki gün2024 yılının mart ayında yapılacak olan yerel seçimde Türkiye’nin tamamında aday çıkartacaklarını ve seçime kendi logoları ile katılacaklarını açıkladı.
Böyle bir durumda daha çok CHP tarafını tutan yazar-çizer-yorumcu-analizci kim varsa “İYİ Parti seçime tek başına girerse başta İstanbul ve Ankara olmak üzere 2019 yılında kazanılmış belediyelerin çok büyük bir bölümü cumhur ittifakına mensup adaylar tarafından kazanılacak” propagandası yapıyorlar.
Rahmetli Süleyman Demirel “ Türkiye’de siyaset yapanlar için 24 saat çok büyük bir zaman dilimidir” derdi, dolayısı ile gelecek yılın mart ayında yapılacak seçim öncesi köprülerin altından daha çok suların akacağını düşünüyoruz.
Ancak burada bir düşüncemizi de belirtmeden geçemeyeceğiz, Biz 14 mayıs tarihinde yapılan genel seçimde İYİ Partiden milletvekili adayı olarak nerede ise 24 saat sahada olduk ve yapılan menfi propaganda vesilesi ile seçmenin CHP’ye nasıl olumsuz baktığına birebir şahit olduk.
“Türkiye’de hep konuşulan sağ oylar yüzde 65 sol oylar yüzde 35 oranındadır” söylemi adeta CHP’li dostlar tarafından kabul edilmiş durumdadır, böyle olmasa kronolojik olarak 1983 yılından sonra DSP’yi saymaz isek solun yani CHP’nin birinci çıktığı hiçbir seçim olmadığını kolaylıkla görebiliriz.
Dolayısı ile Türkiye’de seçimim kaderini ve dengesini değiştirecek İYİ Partinin bir noktadan sonra AK Partini de CHP’nin de fazla işine gelmediğini anlatmaya çalıştığımız iki partili sistemin İYİ Parti tarafından bozulduğunu bunun da her iki tarafın hoşuna gitmediğini görmemiz gerekiyor.
Bu kadar baskının bu kadar yönlendirmeye rağmen İYİ Partinin en son yapılan genel seçimde 43 milletvekili ve yüzde 09.68 oy alması son derece büyük başarıdır.
14 mayıs tarihinde yapılan genel seçimde İYİ Parti olmasa hiç şüpheniz olmasın İYİ Partinin kazandığı 43 milletvekilinin en az 40 tanesini AK Parti yada MHP alacaktı.
Geçtiğimiz günlerde sosyal medyada “ Yapılan anketlerde CHP’nin oy oranı yüzde 35’lerde olsun cumhur ittifakı dert etmez ancak aynı ankette İYİ Partinin oyu yüzde 15’in üzerinde olsun Cumhur ittifakı mensupları uyku uyumaz” şeklinde son derece güzel bir yorum vardı.
Zira yukarıda da belirttiğimiz gibi İYİ Parti seçimde oylarını CHP’den değil daha çok AK Parti ve MHP’den alıyor yani cumhur ittifakını zayıflatıyor.
AK Partiye, MHP’ye, CHP’ye oy vermek istemeyen bir seçmenin İYİ Partiden başka hiçbir şansı yoktur, Dolayısı ile bu durumunun farkında olan sözünü ettiğimiz bir taraf “İYİ Parti olmasa daha uzun yıllar tek başımıza iktidar olacağız” derken diğer taraf “Ne güzel yıllar yılı ana muhalefet partisi olarak geçinip gittik, İYİ Parti çıktı bizim tembelliğimiz ortaya çıktı onlarla birlikte koşmak zorunda kaldık, en iyisi İYİ Partinin siyasetten çekilmesi” fikrinde birleşiyorlar.
Her iki tarafında kendilerine zarar olarak gördükleri İYİ partinin de yapılacak yerel seçimde “beni başkası ilgilendirmiyor, ben uzun yıllar siyasette var olmak isteyen bir siyasi kurum olarak kendi işime bakıp seçmenin karşısına çıkacağım, Seçmenin benimle ilgili kararı ne olursa olsun saygı duyacağım” diyor.
Millete ,seçmene teslim olmak ve güvenmek lazım.