Bilindiği gibi yapılan her genel ve yerel seçim öncesi kurulan yada daha önceden var olan siyasi partilerin programlarını ve vaatlerini okuyan, anlayan, anladığını sanan seçmen sandık başına gidiyor.
Sandık başına giden seçmen kendisine yakın hissettiği siyasi parti yada partileri iktidar yapıyor, beğenmediği ve iktidar yapmadığı partilere de “-Önümüzde beş yıl var bu beş yıl içerisinde iktidarın çalışmalarına bakacağız, iktidarın yapamadığı çalışmalar ile senin yapacağın muhalefete bakıp seni de gelecek seçimde iktidar yapabiliriz, gelecek dönem için çalışmalara şimdiden başla” mesajını veriyor.
Buraya kadar normal,
Yani seçimden sonra iktidar olamayan partiler genellikle bir “Gölge kabine” kurar gölge kabine içerisindeki gölge bakanlar gece gündüz demeden hükümetteki mevcut bakanı takip eder sonrada belli zamanlarda yapılan toplantılarda ilgili bakanlığın yapamadıklarını millete anlatırdı.
Bu duruma en ilginç isim rahmetli Süleyman Demirel’dir, “Altı kere gittim yedi kere geldim” söylemi ile bilinen rahmetli Demirel muhalefette kaldığı zaman diğer muhalefet partilerine pek dokunmaz ancak iktidar partisinin anasından emdiği sütü burnundan getirirdi.
Son on yıldır bizim gördüğümüz kadarı ile artık iktidara muhalefet etme süreci aşağı yukarı çok az seviyelere doğru indi, bunun yerine muhalefette bulunan siyasi partilerin birbirlerine karşı yapmaya başladıkları muhalefet ivme kazandı.
Bu durumun sebeplerinden birincisi “-Ben muhalefette bulunan diğer partileri elden geldiği ölçüde eksilteyim ki bir dahaki seçim dönemine kadar onlar siyasetin tozlu çöplüğüne gitsin bende bu alanda yalnız kalayım” şeklinde olabilir.
Halbuki Türkiye’nin son dönemlerde olağanüstü sıkıntıları bulunuyor, Her gün birbiri üzerine yığılan sorunları iktidarın tüm baskılarına ve engellemelerine rağmen vatandaşın anlayacağı bir dil ile anlatılabilir.
Şu an yüzde birlik oy oranına sahip partilerin bile yurt genelinde il-ilçe-belde teşkilatları var, köylerde ve mahallelerde temsilcilikleri var, bu partilerin yine dünyanın pek çok ülkesinde temsilcilikleri bulunuyor.
Söz konusu siyasi partiler kendileri gibi muhalefette bulunan siyasi partiler ile uğraşıp kendi kendilerine muhalefet edeceklerine var olan teşkilatları ve on binlerlerce üyeleri ile iktidarı tahminlerden daha fazla yıpratabilirler.
Muhalefetteki partilerin içerisinde bulunan ve devlete, belediyelere iş yapan milletvekilleri, belediye başkanları, belediye meclis üyeleri de en azından kendi işlerinin sekteye uğramaması adına iktidara sabun köpüğü gibi muhalefet yaparken tüm enerjilerini muhalefet partilerine saldırmak için harcıyorlar.
Muhalefet partilerinin genel merkezleri arasında bu durumun farkında olan var farkında olmayan var, Ancak muhalefet partilerinin yine muhalefet partilerine saydırmasının kendilerine faydadan çok zarar getireceğini de bildiklerini düşünüyoruz.
Muhalefet partilerin hedefi iktidar partisidir.
Bunun dışındaki bilinen tüm siyaset kanaları sadece ve sadece iktidar partisine hizmet eder.