31 Mart 2024 tarihinde yapılacak olan seçime yaklaşık üç ay kaldı, Geçtiğimiz seçimde yani 31 Mart 2019 tarihinde yapılan yerel seçimin tam bir genel seçim havasında geçtiğini çok iyi bildiğimizden üç ay sonra yapılacak olan yerel seçiminde daha çok genel seçim halinde yapılacağını söylememiz gerekiyor.
Yerel seçime aylar kala yukarıda da belirttiğimiz gibi geçen sefer olduğu gibi bu seferde daha çok Milliyetçilik olgusu üzerinden geçeceğini zaten tahmin ediyorduk ancak geçtiğimiz hafta sonu PKK ile girişilen mücadelede 12 vatan evladının şehit edilmesi Türkiye’de var olan siyaseti bir anda bambaşka boyutlara kadar götürdü.
Son birkaç gündür yani şehit cenazeleri sırasında yaşanılanlar işin doğrusu bizi dehşet içerisinde bırakmaya yetti de arttı bile, Şehit cenazelerinde yuhalanan parti genel başkanları, Cami avlularında yerlere atılan ve üzerinde siyasi parti genel başkanlarının yazdığı çelenkleri görünce var olan şaşkınlığımız iyiden iyiye artmaya başladı.
Geçtiğimiz gün katıldığımız bir sohbette bilgisine, tecrübesine inandığımız bir dostumuz “-Arkadaşlar Türkiye yıllardır uçurumun kenarında hemde en uçlarda yaşıyor, bu durum daha ne kadar devam edecek işin doğrusu bize bilemez durumdayız” şeklinde tarihi bir ifade kullanmıştı.
Böylesi zor zamanlarda en çok ihtiyacımız olan sağduyuyu kaybetmeyelim diye düşünüyorken siyasetçilerin biraz daha fazla oy alabilmek adına yangına körükle gitme geleneği dolayısı ile nerede ise hepimiz şuurumuzu kaybedecek bir noktaya geldik dayandık.
Normal şartlarda vatandaşa sağduyu tavsiye etmesi gerekenler siyasetçilerdir ancak yukarıda da belirttiğimiz gibi bu durumdan beslenmeyi adet edinen siyasetçiler bırakın sağduyu tavsiye etmeyi gerginliği en üst noktaya taşıyacak söylemleri birbiri ardına sıralamakta bir sakınca görmüyorlar.
Seçim kazanmak adına, biraz daha fazla oy alabilmek adına son derece normal bir yerel seçimin bir anda genel seçim havasına sokulması sanıyoruz sadece bize has bir hadise, Sandık başına mahalle yada köy muhtarı ile o muhtar ile birlikte çalışacak ihtiyar heyetini seçmek için giden bir seçmeni genel seçime doğru yönlendirmek sadece bize has bir hadise olsa gerek.
Biz artık siyasetçilere “Lütfen biraz daha sağduyu” tavsiye etmekten yorgun düştük, Hal böyle olunca hem kendimize hemde yakın çevremize “-Acaba biz yıllar yılı siyaset makamına sağduyu çağrısı yapmakla yanlış mı yapıyoruz” diye sormaya başladık.
Bizim gibi milyonlarca vatandaşımızın da aynı duygular içerisinde olduğunu bilemize rağmen.