Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili genel seçimi tamamlandı, kazanan kazandı kaybeden işinin başına geri döndü.
Türkiye’de seçimin bitmediğini biten her seçimin ertesi günü gelecek seçim için çalışmaların başlatıldığını nerede ise bilmeyen yoktur.
Zamanında yapılırsa 31 mart 2024 Pazar günü ramazan ayı dolayısı ile bir miktar öne alınırsa 03 mart 2024 Pazar günü yapılacak olan yerel seçim için çalışmaların Cumhurbaşkanlığı seçiminin yapıldığı 28 mayıs tarihinin hemen ertesi günü başlatıldığı da bir gerçek.
Zaman zaman belirtiriz, yerel seçim genel seçime göre daha çok adayın dolayısı ile daha çok insanın sahada olduğu bir yarıştır, Belediye başkanı, belediye meclis üyesi, il genel meclis üyesi, Muhtar adayı, İhtiyar azası adayı derken nerede ise 84 milyon nüfusun tamamı mobilize olmuş bir şekilde yollara düşer.
Şu sıralar başta siyasi partilerin genel merkezleri olmak üzere o partilerin il-ilçe-belde teşkilatları aday olmak isteyenlerin uğrak yeri durumunda, Seçimi kazanması muhtemel tüm partilerin kapısını aşındıran tüm adayların ilk hedefi aday olabilmek ikinci hedefi de aday olduktan sonra o yerleşim merkezinde seçim kazanabilmek.
Böyle bir süreçte özellikle belediye başkan adaylığı düşünenler ellerinde kalem kağıt hesap üzerine hesap yaparak seçimden galip gelmek ve herkesin sahip olmak istediği başkanlık koltuğuna oturmak üzerine.
Yıllar yılı siyasetin içerisinde bulunan birisi olarak gönlünden belediye başkan adaylığı geçen kim varsa o andan itibaren kendisini başkan olarak gördüğünü çok iyi biliriz.
Başkan adaylığını düşünen bir siyasetçi o andan itibaren defterine beraber çalışacağı meclis üyelerini, başkan seçildikten sonra kendisi ile yürüyecek daire başkanlarını, müdürlerini hatta korumalarını, sürücülerini bile yazdıklarını çok net bir şekilde görüyoruz.
Tabi bütün bunların olabilmesi yani belediye başkan adaylarının düşündüklerini hayata geçirebilmelerinin yolu seçim sandığından çıkmaktır bunun tarifi de “Gemisini kurtaran kaptan” olmaktır.
Tabi “Gemisini kurtaran kaptan” tanımlamasını sadece belediye başkan adayları ile sınırlandırmak biraz eksik olabilir düşüncesindeyiz.
-Siyasi parti genel başkanları seçim kazanıp gemisini kurtarmak zorunda
-Siyasi parti genel başkan yardımcıları seçim kazanıp gemisini kurtarmak zorunda.
-Bölge milletvekilleri kendi seçim bölgesinde çok sayıda belediye başkanlığı kazanıp gemisini kurtarmak zorunda.
-Bölgede eğer varsa GİK üye yada üyeleri de o bölgede seçim kazanıp gemisini kurtarmak zorunda.
-Bölgedeki il başkanı-ilçe başkanı-belde başkanı da seçim kazanıp gemisini kurtarmak zorunda.
Daha açık bir ifade ile aslında gemisini kurtarmaya çalışan kaptan pozisyonundaki siyasetçilerin gemiden çok kendilerini kurtarabilmek adına sahada koşturmaları gibi bir mecburiyet var.
Hepimiz biliriz ki siyasi partilerin ülke genelinde iktidar olmasının kapısını açan süreç yerel seçimlerden geçiyor bir dönem önce ülke genelinde yapılan yerel seçimde çok sayıda belediye kazanan siyasi parti ilk genel seçimde ya iktidar oluyor yada kendisini iktidar olmaya yakın bir yerde konumlandırıyor.
Dolayısı ile gemisini kurtaran kaptan önce kendisini sonra da partisini kurtaracağından var olan tüm gücü ile sahada koşturup sonuç almak durumundadır.
Yerel seçimde yapılacak yada yapılamayacak çalışma siyasi partileri aşağıdaki iki sonuçtan birisi ile karşı karşıya bırakacak.
1-Ya toz dumana katılacak.
2-Yaz toz duman yutulacak..