Saadet Partisi Kocaeli Kadın Kolları İl Divan Toplantısını Gerçekleştirdi.

Gündem 01.10.2024 - 11:20, Güncelleme: 02.10.2024 - 00:35
 

Saadet Partisi Kocaeli Kadın Kolları İl Divan Toplantısını Gerçekleştirdi.

Saadet Partisi Kocaeli Kadın Kolları Eylül Ayı İl Divan Toplantısı, il ve ilçe yönetimlerinin katılımıyla gerçekleştirildi. İl Kadın Kolları Başkanı Reyhan Şengün, toplantıda yaptığı konuşmada ekonomiden eğitime, günden güne artan şiddet olaylarından dış politikaya birçok önemli konuyu değindi.

Siyonizm İnsanlık İçin Büyük Bir Tehdit 17 Eylül’de sıcak ve üzücü bir gelişme oldu ve tekrarlandı.  İsrail Lübnan’da siber teknoloji ile terör saldırıları gerçekleştirdi.  Bu son saldırılar Siyonist İsrail’in insan hayatını hiçe sayan acımasız politikalarının bir başka somut örneği olarak tarihe geçmiş oldu. Teknolojinin bu eli kanlı terör örgütü tarafından katliam aracı olarak kullanılmaya devam etmesi Siyonizm’in insanlık için ne denli büyük bir tehdit olduğunu bir kez daha ortaya sermiş oldu.  İktidarın Günah Keçilerinden Biri EYT İktidarın bu ayki günah keçilerinden biri EYT oldu. Ekonomiyi bir türlü rayına oturtamayan iktidar faturayı EYT‘ye ve güya kendisini buna mecbur eden muhalefete kesti. EYT’liler yakında ekonomik krizin temel sebebi ilan edilirse şaşırmamak gerekiyor. İktidar günah keçileri arıyorsa hatırlatalım! Köprüler için araç, hastaneler için hasta garantisi! Gözleri ışıldayan hazine ve maliye bakanları! Kur korumalı mevduat için ödenen farklar! Faize gidenden alın terleri! Haraç mezat satılan kamu malları! Birden fazla maaş alan bürokratlar! Çiftçinin elinden alınarak tekelleştirilen tarım! Suriye politikasının, Mısır politikasının, Körfez ülkelerine dönük politikaların maliyeti! Yolsuzluk ve ihale fesatların maliyeti suç ortağı olarak kabul edilebilir! Hukukta, dış politikada, ehliyet ve liyakat meselesinde rasyonel hale gelinmeden, yolsuzluk kayırmacılık ekonomik fesatçılığa ciddi manada önleyici tedbirler alınmadan ekonomide rasyonelleşmeleri hiçbir anlam ifade etmeyecektir.    Nakitsiz Toplum İnşası Belli ki İktidara İhale Edilmiş Ekonomi yönetiminin son sürprizi ise insanımızı kredi kartlarına mahkûm etmek oldu. Nakitsiz toplum inşası belli ki iktidara ihale edilmiş. İnsanlar kredi kartı kullanmak zorunda değildir. Bankaların faiz sarmalına katılmak zorunda değildir. Kara paranın itinayla aklandığı liberal ekonomik sistemde emeğin ve alın terinin karşılığı maalesef kredi kartına hapsedilmiştir. Milletimizin hassasiyetlerine değerlerine uygun olmayan politikalarla gün kurtarılmaz. Amaç kayıt dışı ekonomiyi engellemek ise bugün en önce kara para aklayanı aklayan MASAK’tan ve hukuk sisteminden başlayabilirsiniz. İnsanların alın teri dökerek kazandığı parayı nasıl kullanacağı belirlemek iktidarın inisiyatifinde değildir. Her gün faiz marifetiyle eksilen paranın kalanını nasıl ve ne şekilde harcayacağını öğretmek değildir iktidarın işi. İktidarın görevi hak ve adalet ekseninde insanların refahını sağlamaktır. En Acil Çözülmesi Gereken Sorun Milli Eğitim Bugün ülkemizde ekonomiden de önce en acil çözülmesi gereken sorun milli eğitimdir. Milli görüş politikalarıyla ekonomiyi düzeltmenin zor olmadığını biliyoruz. Fakat psikolojisi altüst olmuş, gelecekten ümit kesmiş bir nesli düzeltmek en zor olanıdır. Bir ülkenin 30 yıl sonrasını anlamak için bakmamız gereken ilk yer okullarıdır ve okullarında verilen eğitimdir. Biz bugün okullarımıza bakınca ne görüyoruz;   Hademesine asgari ücret dahi veremeyen bir bakanlık yüzünden kir pas içinde okul binaları ve derslikler görüyoruz. Öğretmen açığını atama ile çözmek yerine sözleşmeli öğretmenleri asgari ücretin altında çalıştırarak gidermeye çalışan zihniyet görüyoruz. Kendisine yakın olanı almak için pırıl pırıl gençlerimizi mülakat marifetiyle yıldıran bir despot zihniyet görüyoruz. Bakanlık bütçe ayırmadığı için özel güvenlik tutamayan, bundan dolayı silahlı saldırıya uğrayan idareciler, öğretmenler görüyoruz. Öğretmenine silah doğrultan öğrenciler var. Çok değil daha 20 yıl kadar önce öğretmene itiraz etmek bile edebe, ahlaka aykırıydı bu ülkede. Eğitimin başsız ve denetimsiz bırakılması toplum psikolojisini ve sosyal değerlerimizi altüst etti. Bugün gelinen nokta hak ettiğimiz yer değildir. Acilen değiştirilmelidir. Öğretmenlerimize de uygulanan şiddet, doktorlarımıza uygulanan şiddet gibi normalleştirilmemelidir. Yabancı Girişimcilerin Devlet Desteğiyle Avantajlı Hale Getirilmesi En Büyük Adaletsizliktir 12 gün kadar önce Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Türkiye Tech Visa programını kamuoyuna tanıttı. Teknoloji profesyonelleri ve girişimciler için büyük bir fırsat. Yurt dışından gelecekler için geniş bir yelpazede muafiyet sunulmuş. Fakat bu büyük fırsat aslında derin bir çelişkiyi de ortaya koymakta. Yurt dışından gelen genç girişimciler ülkeye çekilmeye çalışılırken kendi gençlerimiz neden ihmal edilmekte? Türkiye’de yaşayan birçok genç sürekli artan yaşam maliyetleri, işsizlik oranları ve sınırlı imkanlar nedeniyle yaşam mücadelesi verirken, yabancı girişimcilerin devlet desteğiyle avantajlı hale getirilmesi en büyük adaletsizliktir. Elbette ‘bu program yapılmasın’ demiyoruz. Türkiye’de doğup büyüyen bir gencin bir girişimcinin karşılaştığı zorluklar göz ardı edilemeyecek kadar büyük zorluklardır. Aynı şartları Türkiye’nin kendi gençlerine de sunmasını istiyoruz. Bataklığı Kurutmak Yerine Sineklerin Peşine Düşüyorlar Her gün tüyler ürperten yeni şiddet ve canilik vakalarıyla karşı karşıya kalıyoruz. Dizi izler gibi günlük rutinimiz haline geldi. Mafya ve çeteleşme öyle bir noktaya geldi ki Sayın İçişleri Bakanı kafasını kaldırıp bu noktalara odaklanamıyor. O nedenle de çocuklarımıza yönelik vahşet olayları konusunda bataklığı kurutma yerine sineklerin peşine düşüyorlar. Şiddetle top yükün mücadele mantığıyla hareket edilmeden bu konuda başarı sağlanamaz. Yeni Anayasa Sihirli Bir Değnek mi! Yeni Anayasa‘yı kaç yıldır tartışıyoruz! Peki bu yeni anayasa sihirli bir değnek mi? Yeni anayasa ülkemizin İsrail ile olan ticaretine engel olabilecek mi? Bozulan ekonomiyi düzeltebilecek mi? Asgari ücretliye, emekliye nefes aldırabilecek mi? Yozlaşmaya, istismara, sosyal çözülmeye, çocuk cinayetlerine engel olabilecek mi? Ödenmeyen kiralar ödenebilecek mi? Ev ve araba fiyatlarını düşürecek mi? Yüksek faizi indirecek mi? Ülkenin dayanılmaz hale gelen borçlarını ödeyebilecek mi? Öyle Bir Anayasa Yapalım ki Kimseyi Dışarıda Bırakmayalım Biz yeni anayasaya karşı değiliz fakat öyle bir anayasa yapalım ki bir kırk yıl daha bu konuyu tartışmayalım. Kimseyi dışarıda bırakmayalım. Aidiyet duygusunu güçlendiren ve herkesin kendisini bir parçası hissettiği bir Anayasa’ya Saadet Partisi’nin kapıları sonuna kadar açıktır. Söylemde Gazze’ye Eylemde İsrail’e Destek Gazze meselesi yıllardır kanayan yaramız. Soykırımın ikinci yılına girerken iktidar söylemde Gazze’ye eylemde ise İsrail’e destek olmaya devam ediyor. On gün sonra Gazze’deki katliam bir yılı dolduracak İktidar hala tüm protestolara ve çağrılara rağmen İsrail’e petrol akıtan vanaları kapatmıyor. İsrail’le yapılan ticaretin petrol sevkiyatının üstü yapay zeka hamaseti ile kapatılamaz, örtülemez. AK Parti kendi dünyasında liderken vana başında İsrail’e er pozisyonundadır. D-8’ler Ayağa Kalksın Dünya Değişir İsrail'in yapmış olduğu bu zulüm karşısında D-8 hâlâ dipdiri bir umuttur! D-8’ler ayağa kalksın dünya değişir. İslam topraklarını adım adım kuşatan, gönül coğrafyamızı kana bulayan, tüm dünyayı adeta kendisine esir edenlerin mel’un planı bozmak, uygulayıcılarından hesap sormak boynumuzun borcudur! Çare Milli Görüştedir. Tek çare Saadet Partisi’dir. Hak ve adalete dayalı bir medeniyetin inşası için; D-8 teşkilatı güçlendirilerek, önce tüm Müslüman ülkelerin katılımı ile D-60, ardından da yeryüzünde ezilen bütün mazlum milletler bir araya getirilerek D-160 kurulmalıdır. Bunun için yapılacak şey bellidir. Birlikte başaracağız. Saadet iktidarını, Yaşanabilir Türkiye’yi hepimiz hak ediyoruz.
Saadet Partisi Kocaeli Kadın Kolları Eylül Ayı İl Divan Toplantısı, il ve ilçe yönetimlerinin katılımıyla gerçekleştirildi. İl Kadın Kolları Başkanı Reyhan Şengün, toplantıda yaptığı konuşmada ekonomiden eğitime, günden güne artan şiddet olaylarından dış politikaya birçok önemli konuyu değindi.

Siyonizm İnsanlık İçin Büyük Bir Tehdit
17 Eylül’de sıcak ve üzücü bir gelişme oldu ve tekrarlandı.  İsrail Lübnan’da siber teknoloji ile
terör saldırıları gerçekleştirdi.  Bu son saldırılar Siyonist İsrail’in insan hayatını hiçe sayan
acımasız politikalarının bir başka somut örneği olarak tarihe geçmiş oldu. Teknolojinin bu eli
kanlı terör örgütü tarafından katliam aracı olarak kullanılmaya devam etmesi Siyonizm’in
insanlık için ne denli büyük bir tehdit olduğunu bir kez daha ortaya sermiş oldu. 
İktidarın Günah Keçilerinden Biri EYT
İktidarın bu ayki günah keçilerinden biri EYT oldu.
Ekonomiyi bir türlü rayına oturtamayan iktidar faturayı EYT‘ye ve güya kendisini buna
mecbur eden muhalefete kesti. EYT’liler yakında ekonomik krizin temel sebebi ilan edilirse
şaşırmamak gerekiyor.
İktidar günah keçileri arıyorsa hatırlatalım!
Köprüler için araç, hastaneler için hasta garantisi! Gözleri ışıldayan hazine ve maliye
bakanları! Kur korumalı mevduat için ödenen farklar! Faize gidenden alın terleri! Haraç
mezat satılan kamu malları! Birden fazla maaş alan bürokratlar! Çiftçinin elinden alınarak
tekelleştirilen tarım! Suriye politikasının, Mısır politikasının, Körfez ülkelerine dönük
politikaların maliyeti! Yolsuzluk ve ihale fesatların maliyeti suç ortağı olarak kabul edilebilir!
Hukukta, dış politikada, ehliyet ve liyakat meselesinde rasyonel hale gelinmeden, yolsuzluk
kayırmacılık ekonomik fesatçılığa ciddi manada önleyici tedbirler alınmadan ekonomide
rasyonelleşmeleri hiçbir anlam ifade etmeyecektir.   
Nakitsiz Toplum İnşası Belli ki İktidara İhale Edilmiş
Ekonomi yönetiminin son sürprizi ise insanımızı kredi kartlarına mahkûm etmek oldu.
Nakitsiz toplum inşası belli ki iktidara ihale edilmiş. İnsanlar kredi kartı kullanmak zorunda
değildir. Bankaların faiz sarmalına katılmak zorunda değildir. Kara paranın itinayla aklandığı
liberal ekonomik sistemde emeğin ve alın terinin karşılığı maalesef kredi kartına
hapsedilmiştir. Milletimizin hassasiyetlerine değerlerine uygun olmayan politikalarla gün
kurtarılmaz. Amaç kayıt dışı ekonomiyi engellemek ise bugün en önce kara para aklayanı
aklayan MASAK’tan ve hukuk sisteminden başlayabilirsiniz. İnsanların alın teri dökerek
kazandığı parayı nasıl kullanacağı belirlemek iktidarın inisiyatifinde değildir. Her gün faiz
marifetiyle eksilen paranın kalanını nasıl ve ne şekilde harcayacağını öğretmek değildir
iktidarın işi. İktidarın görevi hak ve adalet ekseninde insanların refahını sağlamaktır.
En Acil Çözülmesi Gereken Sorun Milli Eğitim
Bugün ülkemizde ekonomiden de önce en acil çözülmesi gereken sorun milli eğitimdir. Milli
görüş politikalarıyla ekonomiyi düzeltmenin zor olmadığını biliyoruz. Fakat psikolojisi altüst

olmuş, gelecekten ümit kesmiş bir nesli düzeltmek en zor olanıdır. Bir ülkenin 30 yıl sonrasını
anlamak için bakmamız gereken ilk yer okullarıdır ve okullarında verilen eğitimdir.
Biz bugün okullarımıza bakınca ne görüyoruz;  
Hademesine asgari ücret dahi veremeyen bir bakanlık yüzünden kir pas içinde okul binaları
ve derslikler görüyoruz. Öğretmen açığını atama ile çözmek yerine sözleşmeli öğretmenleri
asgari ücretin altında çalıştırarak gidermeye çalışan zihniyet görüyoruz. Kendisine yakın olanı
almak için pırıl pırıl gençlerimizi mülakat marifetiyle yıldıran bir despot zihniyet görüyoruz.
Bakanlık bütçe ayırmadığı için özel güvenlik tutamayan, bundan dolayı silahlı saldırıya
uğrayan idareciler, öğretmenler görüyoruz. Öğretmenine silah doğrultan öğrenciler var. Çok
değil daha 20 yıl kadar önce öğretmene itiraz etmek bile edebe, ahlaka aykırıydı bu ülkede.
Eğitimin başsız ve denetimsiz bırakılması toplum psikolojisini ve sosyal değerlerimizi altüst
etti. Bugün gelinen nokta hak ettiğimiz yer değildir. Acilen değiştirilmelidir.
Öğretmenlerimize de uygulanan şiddet, doktorlarımıza uygulanan şiddet gibi
normalleştirilmemelidir.
Yabancı Girişimcilerin Devlet Desteğiyle Avantajlı Hale Getirilmesi En Büyük Adaletsizliktir
12 gün kadar önce Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Türkiye Tech Visa programını kamuoyuna
tanıttı. Teknoloji profesyonelleri ve girişimciler için büyük bir fırsat. Yurt dışından gelecekler
için geniş bir yelpazede muafiyet sunulmuş. Fakat bu büyük fırsat aslında derin bir çelişkiyi de
ortaya koymakta. Yurt dışından gelen genç girişimciler ülkeye çekilmeye çalışılırken kendi
gençlerimiz neden ihmal edilmekte? Türkiye’de yaşayan birçok genç sürekli artan yaşam
maliyetleri, işsizlik oranları ve sınırlı imkanlar nedeniyle yaşam mücadelesi verirken, yabancı
girişimcilerin devlet desteğiyle avantajlı hale getirilmesi en büyük adaletsizliktir. Elbette ‘bu
program yapılmasın’ demiyoruz. Türkiye’de doğup büyüyen bir gencin bir girişimcinin
karşılaştığı zorluklar göz ardı edilemeyecek kadar büyük zorluklardır. Aynı şartları Türkiye’nin
kendi gençlerine de sunmasını istiyoruz.
Bataklığı Kurutmak Yerine Sineklerin Peşine Düşüyorlar
Her gün tüyler ürperten yeni şiddet ve canilik vakalarıyla karşı karşıya kalıyoruz. Dizi izler gibi
günlük rutinimiz haline geldi. Mafya ve çeteleşme öyle bir noktaya geldi ki Sayın İçişleri
Bakanı kafasını kaldırıp bu noktalara odaklanamıyor. O nedenle de çocuklarımıza yönelik
vahşet olayları konusunda bataklığı kurutma yerine sineklerin peşine düşüyorlar. Şiddetle top
yükün mücadele mantığıyla hareket edilmeden bu konuda başarı sağlanamaz.
Yeni Anayasa Sihirli Bir Değnek mi!
Yeni Anayasa‘yı kaç yıldır tartışıyoruz!
Peki bu yeni anayasa sihirli bir değnek mi?
Yeni anayasa ülkemizin İsrail ile olan ticaretine engel olabilecek mi?
Bozulan ekonomiyi düzeltebilecek mi?
Asgari ücretliye, emekliye nefes aldırabilecek mi?
Yozlaşmaya, istismara, sosyal çözülmeye, çocuk cinayetlerine engel olabilecek mi?
Ödenmeyen kiralar ödenebilecek mi?
Ev ve araba fiyatlarını düşürecek mi? Yüksek faizi indirecek mi?

Ülkenin dayanılmaz hale gelen borçlarını ödeyebilecek mi?
Öyle Bir Anayasa Yapalım ki Kimseyi Dışarıda Bırakmayalım
Biz yeni anayasaya karşı değiliz fakat öyle bir anayasa yapalım ki bir kırk yıl daha bu konuyu
tartışmayalım. Kimseyi dışarıda bırakmayalım. Aidiyet duygusunu güçlendiren ve herkesin
kendisini bir parçası hissettiği bir Anayasa’ya Saadet Partisi’nin kapıları sonuna kadar açıktır.
Söylemde Gazze’ye Eylemde İsrail’e Destek
Gazze meselesi yıllardır kanayan yaramız. Soykırımın ikinci yılına girerken iktidar söylemde
Gazze’ye eylemde ise İsrail’e destek olmaya devam ediyor. On gün sonra Gazze’deki katliam
bir yılı dolduracak İktidar hala tüm protestolara ve çağrılara rağmen İsrail’e petrol akıtan
vanaları kapatmıyor. İsrail’le yapılan ticaretin petrol sevkiyatının üstü yapay zeka hamaseti ile
kapatılamaz, örtülemez. AK Parti kendi dünyasında liderken vana başında İsrail’e er
pozisyonundadır.
D-8’ler Ayağa Kalksın Dünya Değişir
İsrail'in yapmış olduğu bu zulüm karşısında D-8 hâlâ dipdiri bir umuttur! D-8’ler ayağa kalksın
dünya değişir. İslam topraklarını adım adım kuşatan, gönül coğrafyamızı kana bulayan, tüm
dünyayı adeta kendisine esir edenlerin mel’un planı bozmak, uygulayıcılarından hesap
sormak boynumuzun borcudur! Çare Milli Görüştedir. Tek çare Saadet Partisi’dir.
Hak ve adalete dayalı bir medeniyetin inşası için; D-8 teşkilatı güçlendirilerek, önce tüm
Müslüman ülkelerin katılımı ile D-60, ardından da yeryüzünde ezilen bütün mazlum milletler
bir araya getirilerek D-160 kurulmalıdır.
Bunun için yapılacak şey bellidir.
Birlikte başaracağız. Saadet iktidarını, Yaşanabilir Türkiye’yi hepimiz hak ediyoruz.

Kocaeli HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve hedefgazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.