crossorigin="anonymous"> google.com, pub-3332145558351436, DIRECT, f08c47fec0942fa0

Sağlıksız uyku bağışıklık sistemini zayıflatır

Sağlık 18.10.2020 - 10:23, Güncelleme: 26.12.2020 - 11:34
 

Sağlıksız uyku bağışıklık sistemini zayıflatır

Bağışıklık sisteminizin çökmemesi için düzenli uyku şart. Yatakta geçirdiğiniz süre, uyuduğunuz süre ile aynı olmalı. Yatakta geçirilen uyanık süreleri vücut iki misli algılıyor. Uykuyu yatakta beklemeyin, uykunuz gelince yatın, uyandığınız zaman kalkın   Nöroloji ve Uyku Bozuklukları Uzmanı Prof. Dr. Hakan Kaynak, uyku düzenimizi korumamız için tüyolar verdi...  Uyku saatimiz zaman zaman değişse bile süresi değişmemeli; altı saatse altı, 10 saatse 10 saat olmalı. Vücudumuz, yatakta geçirdiğimiz uyanık süreleri iki kat algılıyoruz. Yani altı saat uyuyorsanız, üç saat uyumuş gibi yorgun uyanıyorsunuz. Uykuda geçirdiğimiz zamanı da yarım olarak algılıyoruz.  Uykusuzluk çekenler yatakta uyanık süre geçirmemeli. Uykuyu yatakta beklemeyin, uykunuz gelince yatağa gidin. Kişi ne zaman uykusu gelirse yatağa gitmeli, ne zaman uyanırsa da yataktan çıkmalı. Gündüz evde olunca şekerleme yapıyoruz, çalışırken böyle bir şey söz konusu değil. 15 dakikalık şekerleme, gece uykusunun bir saatine eşdeğerdir, gece uykusunu bir saat ileri atar. Gündüz 15 dakika uyunursa, gece yedi saat uyku yeterlidir. Bir de çok fazla ekranla karşı karşıyayız, bu da başka bir problem. Gece olduğunun sinyalini alamıyoruz; ekran ışığı, güneş kadar uykumuzu kaçırıyor.  Türkiye ve dünyadaki kazaların en önemli sebeplerinden biri de sağlıksız uykudur. İnsanların en uykulu saatleri sabaha karşı dört ve öğleden sonra ikidir. İş ve trafik kazalarının önemli bir kısmı da bu saatlerde gerçekleşir.  Uykusuz kalan insanlarda ileri düzeyde unutkanlık görülür. Bağışıklıkla ilgili kodlamaların uykuda yapılıyor olmasından ötürü diğer bir uykusuzluk belirtisi de bağışıklık sisteminin zayıflamasıdır. Bağışıklığı zayıflayan kişiler başta grip olmak üzere enfeksiyonlara açık hale gelirler.  Belli bir yaştan sonra uykudaki her hareket, konuşma, bağırma, vurma, gülme, ağlama; hepsi problemdir ve altında ne olduğuna bakılmalıdır. Bunlar birer uyku hastalığı belirtisidir, teşhis edip tedavi etmek gerekir. HER ÇOCUĞUN UYKU SÜRESİ KENDİNE HASTIR  Bebeği ve çocuğu olan yorgun annelere önerileriniz nelerdir? Çocuğun uykusunu kendi düzenimize uydurmamalıyız. Onların da uyku süresi, uyku saati kendine hastır. Çocukları belli bir saate zorlamamak lazım. Kendisine zaman ayırmak için anneler çocukları uyutmak istiyor. Ya da çocuk erken yatıyor ve sabah da geç yatmış anne-babayı kaldırıyor. Onun ritmi ne ise aynen devam etmeli. Bir çocuk erkenden yatarken, diğeri geç yatmak ister. 'Çocuğu sekiz saat uyutun' söylemi, her çocuk için geçerli değildir. Bazıları çok, bazıları az uyur. Önemli olan eksik uyku bırakmamaktır. Yeter ki hasta olmasın. UYKU APNESİ OLANLAR KENDİNİ DAHA ÇOK KORUMALI UYKU apnesi, sağlam insanlarda bile gece oksijen düzenini çok düşüren bir hastalıktır. Dolayısıyla zannediyorum ki Covid-19'dan kaybettiğimiz hastaların çoğunda uyku apnesinin rolü oluyor. Entübe edilen diyabet, metabolik sendrom, obezitesi olan hastalarda uyku apnesi de olduğu için akciğerleri bunu tolere edemiyor. Gerçi makineye bağlanınca bunun önemi de kalmıyor artık. Ancak bağlanana kadar geçen süreçte bu önemli. Uyku apnesi olduğunu bilenlerin çok daha dikkatli olması gerekiyor; onların akciğeri hastalandığında oksijen düzeyleri çok düşüyor.

Bağışıklık sisteminizin çökmemesi için düzenli uyku şart. Yatakta geçirdiğiniz süre, uyuduğunuz süre ile aynı olmalı. Yatakta geçirilen uyanık süreleri vücut iki misli algılıyor. Uykuyu yatakta beklemeyin, uykunuz gelince yatın, uyandığınız zaman kalkın

 

Nöroloji ve Uyku Bozuklukları Uzmanı Prof. Dr. Hakan Kaynak, uyku düzenimizi korumamız için tüyolar verdi...
 Uyku saatimiz zaman zaman değişse bile süresi değişmemeli; altı saatse altı, 10 saatse 10 saat olmalı. Vücudumuz, yatakta geçirdiğimiz uyanık süreleri iki kat algılıyoruz. Yani altı saat uyuyorsanız, üç saat uyumuş gibi yorgun uyanıyorsunuz. Uykuda geçirdiğimiz zamanı da yarım olarak algılıyoruz.
 Uykusuzluk çekenler yatakta uyanık süre geçirmemeli. Uykuyu yatakta beklemeyin, uykunuz gelince yatağa gidin. Kişi ne zaman uykusu gelirse yatağa gitmeli, ne zaman uyanırsa da yataktan çıkmalı. Gündüz evde olunca şekerleme yapıyoruz, çalışırken böyle bir şey söz konusu değil. 15 dakikalık şekerleme, gece uykusunun bir saatine eşdeğerdir, gece uykusunu bir saat ileri atar. Gündüz 15 dakika uyunursa, gece yedi saat uyku yeterlidir. Bir de çok fazla ekranla karşı karşıyayız, bu da başka bir problem. Gece olduğunun sinyalini alamıyoruz; ekran ışığı, güneş kadar uykumuzu kaçırıyor.
 Türkiye ve dünyadaki kazaların en önemli sebeplerinden biri de sağlıksız uykudur. İnsanların en uykulu saatleri sabaha karşı dört ve öğleden sonra ikidir. İş ve trafik kazalarının önemli bir kısmı da bu saatlerde gerçekleşir.
 Uykusuz kalan insanlarda ileri düzeyde unutkanlık görülür. Bağışıklıkla ilgili kodlamaların uykuda yapılıyor olmasından ötürü diğer bir uykusuzluk belirtisi de bağışıklık sisteminin zayıflamasıdır. Bağışıklığı zayıflayan kişiler başta grip olmak üzere enfeksiyonlara açık hale gelirler.
 Belli bir yaştan sonra uykudaki her hareket, konuşma, bağırma, vurma, gülme, ağlama; hepsi problemdir ve altında ne olduğuna bakılmalıdır. Bunlar birer uyku hastalığı belirtisidir, teşhis edip tedavi etmek gerekir.

HER ÇOCUĞUN UYKU SÜRESİ KENDİNE HASTIR
 Bebeği ve çocuğu olan yorgun annelere önerileriniz nelerdir?
Çocuğun uykusunu kendi düzenimize uydurmamalıyız. Onların da uyku süresi, uyku saati kendine hastır. Çocukları belli bir saate zorlamamak lazım. Kendisine zaman ayırmak için anneler çocukları uyutmak istiyor. Ya da çocuk erken yatıyor ve sabah da geç yatmış anne-babayı kaldırıyor. Onun ritmi ne ise aynen devam etmeli. Bir çocuk erkenden yatarken, diğeri geç yatmak ister. 'Çocuğu sekiz saat uyutun' söylemi, her çocuk için geçerli değildir. Bazıları çok, bazıları az uyur. Önemli olan eksik uyku bırakmamaktır. Yeter ki hasta olmasın.

UYKU APNESİ OLANLAR KENDİNİ DAHA ÇOK KORUMALI
UYKU apnesi, sağlam insanlarda bile gece oksijen düzenini çok düşüren bir hastalıktır. Dolayısıyla zannediyorum ki Covid-19'dan kaybettiğimiz hastaların çoğunda uyku apnesinin rolü oluyor. Entübe edilen diyabet, metabolik sendrom, obezitesi olan hastalarda uyku apnesi de olduğu için akciğerleri bunu tolere edemiyor. Gerçi makineye bağlanınca bunun önemi de kalmıyor artık. Ancak bağlanana kadar geçen süreçte bu önemli. Uyku apnesi olduğunu bilenlerin çok daha dikkatli olması gerekiyor; onların akciğeri hastalandığında oksijen düzeyleri çok düşüyor.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve hedefgazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.