Afet değil bilinçsizlik öldürür

Gebze 15.03.2017 - 15:02, Güncelleme: 26.12.2020 - 11:32
 

Afet değil bilinçsizlik öldürür

“Belediyelerde Afet Yönetimi” konulu konferans İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Görevlisi Profesör Doktor Miktad Kadıoğlu’nun sunumu ile Gebze Ticaret Odası Meclis Salonu’nda gerçekleşti.

Program öncesi Türk Kızılay’ı tarafından alınan kan bağışına Gebze Ticaret Odası Yönetim Kurulu ve Meclis Üyeleri, oda personeli, üyelerin kendi çalışanları ve konferans davetliler i katıldı. Programın açılış konuşmasını ise Gebze Ticaret odası Başkanı nail Çiler yaptı. Çiler konuşmasında, “İnsanı öldüren deprem değildir. Bilinçsizliktir. 1999 depreminde bir çok vatandaşımız bu bilinçsizlik yüzünden hayatını kaybetmiştir. Afet esnasında vatandaşın ilk koştuğu kurum ve kuruluşların başında belediyeler gelir. Sivil savunma yetkilileri gelir. İlçemizde ki Sivil Savunma Müdürlüğü’nün buhar olmasına da anlam vermiş değilim. Ana okuldan başlayıp hayatımızın her devresinde afet bilincini sağlamalıyız. Ayrıca bölgemizin kimyasal donanımlarda ülke 3.sü olduğu ayrıntısını göz ardı etmemeliyiz. Afetler sonrası yaşan kimyasal sızıntılarda en az afetler kadar can almaktadır.” dedi. Çiler’in ardında TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Kocaeli Şubesi Gebze Temsilciliği Başkanı Ahmet Kadı’da kısa bir selamlama konuşması yaptı. AFET SADECE DEPREM DEĞİL Programda bir sunum gerçekleştiren İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Görevlisi Profesör Doktor Miktad Kadıoğlu “Afetler, her zaman ve her yerde, birçok şekilde ortaya çıkabilir deprem, kuş gribi, SARS, çığ, fırtına, sel, yangın, tehlikeli maddeler, gemi ve uçak kazası, terör, vb. gibi. Afetlerin gelişmesi bazen günler veya haftalar sürer ya da bazen aniden ve uyarmadan vururlar. Her yıl milyonlarca insan afetlerde felaketle ve afetlerin birçok korkutucu sonuçlarıyla karşı karşıya gelir. Böylece yıl boyunca her türlü afet dünyanın değişik yerlerini vurur. Bunlar büyük yıkıma ve acıya sebep olurken aynı zamanda ulusal ekonomileri de kötü bir şekilde etkilerler. Farklı yer-iklim koşulları ülkemizin farklı bölgelerinde hâkim olduğu için değişik bölgelerimizde sel, kuraklık, deprem, toprak kayması, terör gibi değişik afetler ortaya çıkmaktadır. Türkiye, afetlere karşı dayanıksız/hazırlıksız ülkelerinden biridir. Yakın geçmişe kadar ülkemizde kuraklık, sel, deprem ve toprak kayması gibi yıkıcı doğal afetlere bir ölçüde seyirci kalınmıştır. Tüm afetlerin zararlarını etkili şekilde azaltabilmek için afet yönetim çevrimi diye de adlandırılan bütünleşik bir Afet Yönetim Sistemi ülkemizde uygulanamamıştır. Bu nedenden dolayı, ülkemizde afet yönetiminin genel algılanışı daha çok afet sonrası „afetzedelere yardım‟ ile sınırlı kalmıştır. RADİKAL DÖNÜŞÜM GERÇEKLEŞMELİ Bu kavram, afetten etkilenen ailelere acil yardımlar ile birlikte para ve konut yardımı olarak uygulanmaktadır. Son zamanlarda dünyanın çeşitli yerlerinde görülen felaketler, tüm dünyadaki insanların afetlere acil yardımlarda bulunurken bir yandan da afet öncesi çalışmalarla afetlerden dolayı oluşan her türlü kayıpların azaltılması konusunda düşünülmesini sağlamıştır. Paradigmayı acil yardımın geleneksel uygulamasından afet riskini azaltma şekline değiştirmek için toplumun afet ve acil durum yönetimine bakışını değiştirmek gerekmektedir. Ayrıca hükümet ve yerel yönetimlerin her seviyesindeki temel görevin halkın katılımını da sağlayarak afetlere hazırlıklı olma ve zarar azaltma olması gerektiğinin üzerinde önemle durmaktadır. Afet yönetiminin başlıca görevi can ve mal kaybını azaltmak ve ulusu doğal, teknolojik ve insan faktörlü afetlerden korumaktır. Bunu yaparken hazırlıklı olma, koruma, müdahale, iyileştirme ve zarar azaltma gibi öğeleri içeren riske dayalı, kapsamlı bir afet ve acil durum yönetim sisteminde halka öncülük etmeli ve destek verilmelidir. Son zamanlarda modern afet yönetimi, afete hazırlıklı olmakla ile birlikte afetleri önlemenin önemini vurgulamaktadır. Bu nedenle, biz de bu radikal dönüşümü düşünmeli ve güvenli bir gelecek için modern afet yönetimi kapsamında tüm afetlere hazırlamalıyız. Bu makalede afetlere hazırlıklı olma, önleme, zarar azaltma ve afetlere müdahale hakkında genel hatları ile bilgi verilmeye çalışılmıştır.”dedi. Haber: Adnan Ayvaz
“Belediyelerde Afet Yönetimi” konulu konferans İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Görevlisi Profesör Doktor Miktad Kadıoğlu’nun sunumu ile Gebze Ticaret Odası Meclis Salonu’nda gerçekleşti.

Program öncesi Türk Kızılay’ı tarafından alınan kan bağışına Gebze Ticaret Odası Yönetim Kurulu ve Meclis Üyeleri, oda personeli, üyelerin kendi çalışanları ve konferans davetliler i katıldı. Programın açılış konuşmasını ise Gebze Ticaret odası Başkanı nail Çiler yaptı. Çiler konuşmasında, “İnsanı öldüren deprem değildir. Bilinçsizliktir. 1999 depreminde bir çok vatandaşımız bu bilinçsizlik yüzünden hayatını kaybetmiştir. Afet esnasında vatandaşın ilk koştuğu kurum ve kuruluşların başında belediyeler gelir. Sivil savunma yetkilileri gelir. İlçemizde ki Sivil Savunma Müdürlüğü’nün buhar olmasına da anlam vermiş değilim. Ana okuldan başlayıp hayatımızın her devresinde afet bilincini sağlamalıyız. Ayrıca bölgemizin kimyasal donanımlarda ülke 3.sü olduğu ayrıntısını göz ardı etmemeliyiz. Afetler sonrası yaşan kimyasal sızıntılarda en az afetler kadar can almaktadır.” dedi. Çiler’in ardında TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Kocaeli Şubesi Gebze Temsilciliği Başkanı Ahmet Kadı’da kısa bir selamlama konuşması yaptı.

AFET SADECE DEPREM DEĞİL

Programda bir sunum gerçekleştiren İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Görevlisi Profesör Doktor Miktad Kadıoğlu “Afetler, her zaman ve her yerde, birçok şekilde ortaya çıkabilir deprem, kuş gribi, SARS, çığ, fırtına, sel, yangın, tehlikeli maddeler, gemi ve uçak kazası, terör, vb. gibi. Afetlerin gelişmesi bazen günler veya haftalar sürer ya da bazen aniden ve uyarmadan vururlar. Her yıl milyonlarca insan afetlerde felaketle ve afetlerin birçok korkutucu sonuçlarıyla karşı karşıya gelir. Böylece yıl boyunca her türlü afet dünyanın değişik yerlerini vurur. Bunlar büyük yıkıma ve acıya sebep olurken aynı zamanda ulusal ekonomileri de kötü bir şekilde etkilerler. Farklı yer-iklim koşulları ülkemizin farklı bölgelerinde hâkim olduğu için değişik bölgelerimizde sel, kuraklık, deprem, toprak kayması, terör gibi değişik afetler ortaya çıkmaktadır. Türkiye, afetlere karşı dayanıksız/hazırlıksız ülkelerinden biridir. Yakın geçmişe kadar ülkemizde kuraklık, sel, deprem ve toprak kayması gibi yıkıcı doğal afetlere bir ölçüde seyirci kalınmıştır. Tüm afetlerin zararlarını etkili şekilde azaltabilmek için afet yönetim çevrimi diye de adlandırılan bütünleşik bir Afet Yönetim Sistemi ülkemizde uygulanamamıştır. Bu nedenden dolayı, ülkemizde afet yönetiminin genel algılanışı daha çok afet sonrası „afetzedelere yardım‟ ile sınırlı kalmıştır.

RADİKAL DÖNÜŞÜM GERÇEKLEŞMELİ

Bu kavram, afetten etkilenen ailelere acil yardımlar ile birlikte para ve konut yardımı olarak uygulanmaktadır. Son zamanlarda dünyanın çeşitli yerlerinde görülen felaketler, tüm dünyadaki insanların afetlere acil yardımlarda bulunurken bir yandan da afet öncesi çalışmalarla afetlerden dolayı oluşan her türlü kayıpların azaltılması konusunda düşünülmesini sağlamıştır. Paradigmayı acil yardımın geleneksel uygulamasından afet riskini azaltma şekline değiştirmek için toplumun afet ve acil durum yönetimine bakışını değiştirmek gerekmektedir. Ayrıca hükümet ve yerel yönetimlerin her seviyesindeki temel görevin halkın katılımını da sağlayarak afetlere hazırlıklı olma ve zarar azaltma olması gerektiğinin üzerinde önemle durmaktadır. Afet yönetiminin başlıca görevi can ve mal kaybını azaltmak ve ulusu doğal, teknolojik ve insan faktörlü afetlerden korumaktır. Bunu yaparken hazırlıklı olma, koruma, müdahale, iyileştirme ve zarar azaltma gibi öğeleri içeren riske dayalı, kapsamlı bir afet ve acil durum yönetim sisteminde halka öncülük etmeli ve destek verilmelidir. Son zamanlarda modern afet yönetimi, afete hazırlıklı olmakla ile birlikte afetleri önlemenin önemini vurgulamaktadır. Bu nedenle, biz de bu radikal dönüşümü düşünmeli ve güvenli bir gelecek için modern afet yönetimi kapsamında tüm afetlere hazırlamalıyız. Bu makalede afetlere hazırlıklı olma, önleme, zarar azaltma ve afetlere müdahale hakkında genel hatları ile bilgi verilmeye çalışılmıştır.”dedi.

Haber: Adnan Ayvaz

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve hedefgazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.