GEBZE BELEDİYESİ 18 MART İLANI

Dolar yükseldikçe birileri alçalıyor

Ekonomi 13.08.2018 - 10:57, Güncelleme: 26.12.2020 - 11:33
 

Dolar yükseldikçe birileri alçalıyor

Son dönemde İstanbul Tahtakale’de ki döviz takipçilerini aratmayacak bir performansla Doları, Euro’yu, Sterlini hatta altını takip eder bir duruma geldik. Ortada sıkıntı var. Öyle “Benim dolar borcum yok, yastığımın altında dolarım yok, bana ne çıkıp inmesinden…” diyecek bir noktada değiliz. Benim de yok.. Ama çalıştığım gazetenin kağıdı da, boyası da dolar bazında alınıyor. Ya alınan kağıdın top sayısı düşüyor yada patronun cebinden çıkan para… Öyle bana ne demenin sonu, önce kağıt sayısı düşer, sonra kağıt alamaz oluruz, sonra ortada çalışacağımız bir işyeri kalmaz.  Daha da devam eder gider bu zincirleme döviz süreci… Şimdi ben “Dolar bu kadar yükselir mi kardeşim, ülkenin ekonomisini neden doğru dürüst yönetemiyorsunuz? Bak işsiz kalma riskim var, sonra çocuğumu nasıl okutacağım, ailemi nasıl geçindireceğim? “ diye sorsam haklı mıyım, değil miyim? Papazı rehin aldık diye ABD’nin yaptığı bir oyun deniliyor… Papaz için kıyamet koparıyor. Ülkenin dengesini bozma amacındalar. Polisin, askerin, sivil halkın şehit edilmesinden sorumlu olan ABD’de ki FETÖ Terör Örgütü elebaşısını biz istediğimizde vermeyeceksin, ağzında uluslararası yasalar zırvalığı geveleyeceksin, sonra gelip papaz alacaksın. Neyse bu uluslararası bir ilişki…Yolunu yordamını ülkemizi idare edenler iyi bilir… Önemli olan ülkemizin bulunduğu ekonomik virajın hem de şu dönemdeki keskin virajın zarar görmeden dönülmesi önemli.  Sırf mevcut hükümet ve iktidar partisi halkın gözünde “Beceriksiz” olarak algılanması için dövizin ve altının daha da yükselmesini bekleyenlerde yok mu aramızda? Sıkıntı geçim sıkıntısı olmalı, sıkıntı çoluğumuzun çocuğumuzun rızk sıkıntısı olmalı… Dövize bağlı kaygılarımızın tamamı bizim ve ülkemizin geleceği yada mevcut sıkıntının atlatılması ile ilgili olmalı. “Bunlar iyiden iyiye ekonomiyi batırsınlar halkın gözünde prim kaybetsinler ve halk önce bunları bir daha seçmesin ve arayış içine girsin.” Şeklindeki siyasi rant için batışın çöküşün pususuna yatılır mı? Sen koltuk kapma derdine düştün diye ülkenin, halkın sıkıntı çekmesi reva mı? Bu cümleleri bugün hangi parti olsa yazardım. Mevcut iktidar partisinin kim olduğu hiç önemli değil… Klasik olacak ama şu cümleyle yazımı tamamlamak isterim. Türk-Kürt, Alevi- Sünni, Sağcı-Solcu, Fenerbahçeli-Galatasaraylı, Ak Partili- CHP’li-MHP’li hepimiz aynı gemideyiz… Batarsa hepimiz batarız. Herkes elini suda çırpacak ve gemiyi bir şekilde kıyıya sağ salim yanaştıracağız. Bizim buna 1918 Mondros Antlaşmasından beri alışkın olmamız lazım… Gerçi o zaman da düşman ülkeyi işgal edince içimizde sırıtanlar da vardı bugün de dolar yükseldikçe sırıtarak alçalanlar olmasına şaşırmalı.      

Son dönemde İstanbul Tahtakale’de ki döviz takipçilerini aratmayacak bir performansla Doları, Euro’yu, Sterlini hatta altını takip eder bir duruma geldik.

Ortada sıkıntı var. Öyle “Benim dolar borcum yok, yastığımın altında dolarım yok, bana ne çıkıp inmesinden…” diyecek bir noktada değiliz.

Benim de yok.. Ama çalıştığım gazetenin kağıdı da, boyası da dolar bazında alınıyor. Ya alınan kağıdın top sayısı düşüyor yada patronun cebinden çıkan para… Öyle bana ne demenin sonu, önce kağıt sayısı düşer, sonra kağıt alamaz oluruz, sonra ortada çalışacağımız bir işyeri kalmaz.  Daha da devam eder gider bu zincirleme döviz süreci…

Şimdi ben “Dolar bu kadar yükselir mi kardeşim, ülkenin ekonomisini neden doğru dürüst yönetemiyorsunuz? Bak işsiz kalma riskim var, sonra çocuğumu nasıl okutacağım, ailemi nasıl geçindireceğim? “ diye sorsam haklı mıyım, değil miyim?

Papazı rehin aldık diye ABD’nin yaptığı bir oyun deniliyor… Papaz için kıyamet koparıyor. Ülkenin dengesini bozma amacındalar.

Polisin, askerin, sivil halkın şehit edilmesinden sorumlu olan ABD’de ki FETÖ Terör Örgütü elebaşısını biz istediğimizde vermeyeceksin, ağzında uluslararası yasalar zırvalığı geveleyeceksin, sonra gelip papaz alacaksın. Neyse bu uluslararası bir ilişki…Yolunu yordamını ülkemizi idare edenler iyi bilir…

Önemli olan ülkemizin bulunduğu ekonomik virajın hem de şu dönemdeki keskin virajın zarar görmeden dönülmesi önemli.  Sırf mevcut hükümet ve iktidar partisi halkın gözünde “Beceriksiz” olarak algılanması için dövizin ve altının daha da yükselmesini bekleyenlerde yok mu aramızda?

Sıkıntı geçim sıkıntısı olmalı, sıkıntı çoluğumuzun çocuğumuzun rızk sıkıntısı olmalı… Dövize bağlı kaygılarımızın tamamı bizim ve ülkemizin geleceği yada mevcut sıkıntının atlatılması ile ilgili olmalı.

“Bunlar iyiden iyiye ekonomiyi batırsınlar halkın gözünde prim kaybetsinler ve halk önce bunları bir daha seçmesin ve arayış içine girsin.” Şeklindeki siyasi rant için batışın çöküşün pususuna yatılır mı?

Sen koltuk kapma derdine düştün diye ülkenin, halkın sıkıntı çekmesi reva mı?

Bu cümleleri bugün hangi parti olsa yazardım. Mevcut iktidar partisinin kim olduğu hiç önemli değil…

Klasik olacak ama şu cümleyle yazımı tamamlamak isterim. Türk-Kürt, Alevi- Sünni, Sağcı-Solcu, Fenerbahçeli-Galatasaraylı, Ak Partili- CHP’li-MHP’li hepimiz aynı gemideyiz… Batarsa hepimiz batarız. Herkes elini suda çırpacak ve gemiyi bir şekilde kıyıya sağ salim yanaştıracağız. Bizim buna 1918 Mondros Antlaşmasından beri alışkın olmamız lazım… Gerçi o zaman da düşman ülkeyi işgal edince içimizde sırıtanlar da vardı bugün de dolar yükseldikçe sırıtarak alçalanlar olmasına şaşırmalı.

 

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve hedefgazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.