Gebze'de Kolera Salgını konuşuldu

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi'nin düzenlediği Uluslararası Gazi  Süleyman Paşave  Kocaeli Tarihi Sempozyu'nda, dönemin hammadde mekanı olan Seka'da, 1980 darbesindeki birçok yayının imha edildiği bilgisi verildi. Uluslararası Gazi  Süleyman Paşa ve  Kocaeli Tarihi Sempozyumu-III'nda Cumhuriyet dönemi hafıza inşa politikalarının bir parçası olarak yayınlanan her türlü yazılı metnin hammaddesi kağıtların üretildiği SEKA'yla ilgili önemli bir ayrıntı dile getirildi. Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan Dr. Ekrem Saltık, " 12 Eylüldarbesinde, darbeye neden olan psiko-sosyal şartların zihni altyapısını taşıdıkları düşüncesiyle toplanan tonlarca kitap, dergi ve gazete yakıldı" dedi. 12 EYLÜL DÖNEMİNDE YAYINLAR SEKA'DA İMHA EDİLDİ Avrupa'nın en büyük endüstriyel dönüşüm projesi olan Seka'nın başlangıcından bugününe kadar yaşanan az bilinen tarihi olaylar Gazi  Süleyman Paşa ve  Kocaeli Tarihi Sempozyumu'nda gün ışığına çıktı. Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan Dr. Ekrem Saltık, 1934 yılında temeli atılan ve 1936 yılında mesaiye başlayan SEKA'da üretilen kağıtların erken Cumhuriyet dönemi eğitim politikalarını destekleyici yayınların ve idealize edilen zihniyet dünyasının yerleşmesi için üretilen her türlü yazılı yayının hammaddesi olduğunu dile getirerek,  12 Eylül döneminde birçok yayının Seka'da imha edilerek adeta bir devrin hafızasının silindiğini dile getirdi. HAMMADDE MEKANINDAN İMHA ALANINA Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan Dr. Ekrem Saltık, "1980 yılına gelindiğinde erken Cumhuriyet dönemi hafıza inşa politikalarının bir parçası olarak yayınlanan her türlü yazılı metnin hammaddesi kağıtların üretildiği SEKA, yaklaşık yarım asırlık geçmişinde üretilen yazılı bilgi ve belgelerin tonlarcasının geri dönüşüne tanıklık ediyordu. Zira aynı yılın sonbaharında gerçekleşen  12 Eylül darbesinde, darbeye neden olan psiko-sosyal şartların zihni altyapısını taşıdıkları düşüncesiyle toplanan tonlarca kitap, dergi ve gazete yine SEKA depolarına, bu defa imha edilmek üzere taşınmıştı. Bir zamanlar yeni harflerle yazılmış metinlerle inşa edilen bir hafızaya hammadde sağlamış olan SEKA, ürettiği kağıtların kullanılmasıyla yapılan yayınlarla inşa edilmiş hafızanın yansıdığı yazılı metinlerin imha edildiği bir mekan oluyordu" ifadelerini kullandı. "KENT YAŞAMINA İVME KAZANDIRDIK" Oturum başkanlığını yapan  Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı Dr. Ali Yeşildal, Seka Kağıt Fabrikası'nın  Kocaeli'nin adeta kaderini değiştirdiğini dile getirerek, "Seka kent yaşamına ivme kazandırarak, hem kültürel hem de ekonomik alanda yaşam kalitesini artırmış, ülke çapında dışa bağımlılığı önemli ölçüde azaltmıştır. Kentin kültürünün olgunlaştığı mekan ilerleyen süreçte özelleştirip, 2004 yılında tekrar halkın hizmetine sunuldu. Büyükşehir Belediyesi olarak alanda birçok kültür mekanını hayata geçirerek, Seka'nın eski kültürel zenginliğini günümüze kazandırdık" ifadelerini kullandı. "KAĞIT FABRİKASINDA İŞÇİLİK YAPTI" Mehmet Ali Kağıtçı'nın SEKA'dan ayrılık sürecini anlatan Prof. Dr.  Emre Dölen, Kağıtçı'yı bir sanayi savaşçısı olarak nitelendirerek, "Mehmet Ali Kağıtçı, kimya mezunudur. Fakat ilk olarak kağıt fabrikalarında işçi olarak çalışır.  Fransa'da kağıt mühendisliği okur.  Türkiye'ye geldikten sonra kağıt hakkında yazıp çizmeye başlıyor. Bu arada sonuçlanamayan kağıt fabrikası kurma çalışmaları oluyor. Çabalarının sonucunda  İzmit'te kağıt fabrikası kuruluyor. Mehmet Ali Kağıtçı burada müdür oluyor. İlk başta kağıt fabrikası medyada çok önemli yer buluyor. Bir süre sonra kapasite, yatırım ve hammadde sıkıntısı, niteliksiz işgücü nedenlerinden  ucuz üretim yapılamıyor" bilgisini verdi. İFTİRA KAMPANYASI Basında; pahalı kağıt üretildiği, bunun nedeninin kötü yönetim olduğu ve sorumlusunun Mehmet Ali Kağıtçı olduğu hakkında asılsız haberler yapıldığını ifade eden Dölen, " Ucuz kağıt isteniyor. Burada amaç Kağıtçı'yı görevden almak. Ama Kağıtçı'yı birden bire görevden almaya cesaret edilemiyor. Bu yüzden karalama kampanyası yapılıyor. 1941 yılında görevden alınıp yetkisinin olmadığı başka bir görev veriliyor. Olay bitmiyor. Hakkında davalar açılıyor. Fabrikanın planlarını ve hiç gelmediği halde  Atatürk'ün imzaladığı şeref defterini aldığı konusunda iftira atılıyor" şeklinde konuştu. ESKİ KOCAELİ'DE SAĞLIK Kara Mürsel Alp Salonu'nda gerçekleşen diğer oturumda ise Osmanlı döneminde  Kocaeli'ndeki sağlık konusu işlendi.  Kocaeli Üniversitesi'nden Prof. Dr. Nermin Ersoy'un başkanlığını yaptığı oturumda  Kocaeli Üniversitesi'nden Pervin Şahiner "Kocaeli'nde gebelik, doğum, lohusalık ve yenidoğana yönelik geleneksel uygulamaları", Yrd. Doç. Dr. Rahime  Aydın "19. Yüzyıl  İzmit Belediyesi Tabipleri",  Celal Bayar Üniversitesi'nden  Fatih Sarıkaya "Gebze'deki Kolera Salgınları ve önlenmesi için yapılan uygulamalar", Eczacı  Eyüp Talha Kocacık ise " KocaeliSancağı'nın  Adapazarı ve diğer kazalarındaki eczacıları" konularını işledi.