Gebze’de YÖGEP toplantısı!

Milli Eğitim Bakanlığı ve UNİCEF işbirliğinde gerçekleştirilen psiko-sosyal çalışmalar hakkında bilgilendirilerek beslenen programda okulda uygulanabilecek olası kriz durumları olan doğal afet, ihmal, istismar, ölüm, yas, intihar, göç ve terör gibi tramvatik durumlarla ilgili alınabilecek tedbirler konuşuldu. Tüm bu stres kaynakları ile ilgili önlem almak için öğretmenlerin sınıfta, okul yöneticilerinin ise okulda yapabilecekleri iş ve işlemler ele alındı.  Daha sonra soru cevap şeklinde toplantıya katılanlar tarafından, okullarda yaşanan güncel sorunlar üzerinde duruldu. Okul yöneticileri  yoğun bir ilgi gösterdi, programa katılan her bir yöneticinin görüşleri ve temennilerini belirtmesiyle sona erdi PSİKOLOG BÜŞRA MUTLUER DEMİR KATILDI YÖGEP programına Psikolog Büşra Mutluer Demir katıldı. Demir,  konuşmasına dezavantajlı ve risk altında bulunanların kimler olabileceği hakkında bahsederek başladı. Davranış bozukluğu bulunan çocukları bu duruma yol açan etkenleri dile getirdi. Ayrıca şiddete eğilimli çocukların ne gibi faktörler sonucu şiddete eğilimli olabileceği hakkında konuşuldu. Çocukların şiddete eğilimli olmasının sebepleri arasında aile, çevre, arkadaşlık ilişkilerinin etkili olduğu beyan edildi. Davranış bozukluğu bulunan çocuklar sosyal çekilme ve dışlanmışlık duygusu, duyguların resim, yazı ile dışa vurulması, farklılıkları kabul etmeme, tehdit etme gibi bir takım tutum ve davranışlarda bulunmaları ile fark edilebilir. Yine şiddete aşırı meyilli olduklarına şahit olmamız, intihar, kendine zarar tehdidi ile etrafına korku verme ihtiyacı duyma ile de fark edilebilir. RİSK ALTINDAKİ ÇOCUKLAR Risk altındaki çocukların madde bağımlılığı da vardır. Öğretmenlerin yapması gerekenleri, Okul idaresine mutlaka bildirmesi, aile ile iletişime geçilebilir. Rehber öğretmenler işbirliği yapılabilir. Risk altındaki çocukların fark edilmesi ve önlem alınması önemlidir. Anti sosyal kişilik bozuklukları(eğer önlem alınmaz ise) ortaya çıkar. Gereken önlemler zamanında alınmaz ise şiddete meyil cinayet vakası ile sonuçlanabilir. Risk altındaki çocuklar tespit için öğretmenin öğrenci ile güven bağı kurması önemlidir. Güvenli bağ bağlılığa dönüşmeden bu bağ korunmalıdır. Çocuğun anne-babası ile kurduğu güvenli bağı öğretmenine de durmak ister. Eğer bu güvenli bağ oluşturulursa öğrenciyi daha iyi tanıma şansı elde etmiş oluruz. Şiddetin üzeri kapatılmamalı ve ciddiye alınmalıdır. Eğitim-öğretim de cezadan çok ödüle yer verilmelidir. Rekabetten çok işbirlikçi öğretime önem verilmelidir. ÖN YARGI OLMAMALI Hiçbir zaman ön yargılı olunmamalıdır. Öğrenciye sorun çözme yetkisi kazandırılmalıdır. Öğrencinin karakter gelişimine önem verilmelidir. Davranış kontrolü kendi davranışını kontrol edebilme yetisi öğrenciye kazandırılmalıdır. Dezavantajlı çocukların korunması, gelişim ve katılım haklarından yararlanmaları için Gaziantep Belediyesi ve UNİCEF tarafından yürütülen işbirliği kapsamında 2018-2019 dönemi çalışma protokolü imzalandığından söz edildi. Önemli cümlenin “ben seni anlıyorum” ifadesi olduğu ve bu çocuğa htirmenin elzem olduğu ifade edildi. Konuşmacımız öğretmenlere tanık olduğu ve müdahale ettikleri olayları sorması üzerine öğretmenlerden bir kaçı okullarında yaşadıkları olayları paylaştılar. Dezavantajlı ve risk altındaki çocukların tespitinde öğretmenlere çok iş düştüğünü Büşra Hanım ifade etti. Öğrencinin durumunu fark edip, rol model olmak ve sonrasında gereken önlemler alınması gerektiği ifade edilerek sunum sonlandırıldı.