GTÜ'DE "Konuşmalar" Sona Erdi

Gebze 11.04.2016 - 16:36, Güncelleme: 26.12.2020 - 11:31
 

GTÜ'DE "Konuşmalar" Sona Erdi

Gebze Teknik Üniversitesi (GTÜ), Mimarlık ve Tasarım Kulübü (MİTA) tarafından organize edilen ‘Konuşmalar’ etkinlikleri Doğan Hasol’un söyleşisiyle sona erdi. GTÜ Mimarlık Bölümü Binası Konferans Salonu’nda düzenlenen etkinliğe Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nilay Coşgun, Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Elif Özlem Aydın, Mimarlık Bölümü akademik ve idari personeliyle öğrenciler katıldı.

Uluslararası Yapı Merkezleri Birliği (UICB)’nin iki kez başkanlığına, daha sonra da onur üyeliğine  seçilen Hasol, Türk Serbest Mimarlar Derneği’nin 1994/95 dönemi Basın – Yayın Ödülü başta  olmak üzere çeşitli üniversiteler ve dernekler tarafından verilen Mesleğe Katkı Başarı Ödülü,  Mimarlık Onur Ödülü ve Onursal Doktor Unvanının da sahibi. Mimar Hasol, söyleşide mimari  tarihimizin son yüzyılına mercek tutacak önemli açıklamalarda bulunarak mimarinin toplumsal ve  bilimsel gelişim ve değişimden bağımsız olamayacağını vurguladı. Yirminci yüzyılın ilk çeyreğinde  Osmanlı Devleti’nin mimari yapısında yabancı mimarların etkisinin belirgin olduğunu belirten  Hasol, Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet’in ilk dönemlerindeki zorlukların mimaride görülebileceğine  değinerek, “Ankara’da yeni yapılan Meclis binasının çatısındaki kiremitler ödünç alınmıştır. Türk  mimarisi ülkemizde ve dünyada meydana gelen önemli olayların etkisinde kalmıştır. Örneğin  İkinci Dünya Savaşı her alanda olduğu gibi mimaride de duraksamaya yol açmıştır. Toplumsal  gelişmeleri, çağdaş mimari yapılarımızda da hissediyoruz” diye konuştu. ‘Mimaride, Güzel Çirkin Değerlendirmesi Yoktur’ Bazı mimari eserlerimizin güzel olmadığı gerekçesiyle yıktırılmasını eleştiren Hasol şöyle  konuştu, “Çok önemli bazı mimari yapılarımız güzel olmadığı gerekçesiyle yıktırıldı. Oysaki  mimari eserlerde güzel çirkin diye bir ayrım yapmıyoruz; çünkü bunlar sübjektif  değerlendirmelerdir. Bizim bir yapıya bakışımız mimari özelliklerin mevcut olup olmaması  şeklindedir. Mimari eserlerimiz tarihimizle bağımızdır ve haklı gerekçeler olmadan yok edilmelerini  doğru bulmuyorum.” Mimar Doğan Hasol son olarak ülkemizde mevcut tüm mimari özelliklerin bize ait olduğunu ifade  ederek, “Ülkemizde yapılan tüm mimari eserler bize aittir. O yüzden zengin mimari özelliklere  sahibiz. Örneğin Efes bizim topraklarımızdadır ve o eserlerdeki mimari özellikler bize aittir”  diyerek sözlerine son verdi. Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nilay Coşgun ve GTÜ MİTA Başkanı Pınar Kalaycı tarafından  Doğan Hasol’a teşekkür belgesi verildi. Kitaplarını imzalayan ve öğrencilerle bir süre sohbet eden  Doğan Hasol katılımcılara teşekkür ederek başarılar diledi. Etkinlik, düzenlenen kokteylle sona  erdi.
Gebze Teknik Üniversitesi (GTÜ), Mimarlık ve Tasarım Kulübü (MİTA) tarafından organize edilen ‘Konuşmalar’ etkinlikleri Doğan Hasol’un söyleşisiyle sona erdi. GTÜ Mimarlık Bölümü Binası Konferans Salonu’nda düzenlenen etkinliğe Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nilay Coşgun, Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Elif Özlem Aydın, Mimarlık Bölümü akademik ve idari personeliyle öğrenciler katıldı.

Uluslararası Yapı Merkezleri Birliği (UICB)’nin iki kez başkanlığına, daha sonra da onur üyeliğine 

seçilen Hasol, Türk Serbest Mimarlar Derneği’nin 1994/95 dönemi Basın – Yayın Ödülü başta 

olmak üzere çeşitli üniversiteler ve dernekler tarafından verilen Mesleğe Katkı Başarı Ödülü, 

Mimarlık Onur Ödülü ve Onursal Doktor Unvanının da sahibi. Mimar Hasol, söyleşide mimari 

tarihimizin son yüzyılına mercek tutacak önemli açıklamalarda bulunarak mimarinin toplumsal ve 

bilimsel gelişim ve değişimden bağımsız olamayacağını vurguladı. Yirminci yüzyılın ilk çeyreğinde 

Osmanlı Devleti’nin mimari yapısında yabancı mimarların etkisinin belirgin olduğunu belirten 

Hasol, Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet’in ilk dönemlerindeki zorlukların mimaride görülebileceğine 

değinerek, “Ankara’da yeni yapılan Meclis binasının çatısındaki kiremitler ödünç alınmıştır. Türk 

mimarisi ülkemizde ve dünyada meydana gelen önemli olayların etkisinde kalmıştır. Örneğin 

İkinci Dünya Savaşı her alanda olduğu gibi mimaride de duraksamaya yol açmıştır. Toplumsal 

gelişmeleri, çağdaş mimari yapılarımızda da hissediyoruz” diye konuştu.

‘Mimaride, Güzel Çirkin Değerlendirmesi Yoktur’

Bazı mimari eserlerimizin güzel olmadığı gerekçesiyle yıktırılmasını eleştiren Hasol şöyle 

konuştu, “Çok önemli bazı mimari yapılarımız güzel olmadığı gerekçesiyle yıktırıldı. Oysaki 

mimari eserlerde güzel çirkin diye bir ayrım yapmıyoruz; çünkü bunlar sübjektif 

değerlendirmelerdir. Bizim bir yapıya bakışımız mimari özelliklerin mevcut olup olmaması 

şeklindedir. Mimari eserlerimiz tarihimizle bağımızdır ve haklı gerekçeler olmadan yok edilmelerini 

doğru bulmuyorum.”

Mimar Doğan Hasol son olarak ülkemizde mevcut tüm mimari özelliklerin bize ait olduğunu ifade 

ederek, “Ülkemizde yapılan tüm mimari eserler bize aittir. O yüzden zengin mimari özelliklere 

sahibiz. Örneğin Efes bizim topraklarımızdadır ve o eserlerdeki mimari özellikler bize aittir” 

diyerek sözlerine son verdi.

Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nilay Coşgun ve GTÜ MİTA Başkanı Pınar Kalaycı tarafından 

Doğan Hasol’a teşekkür belgesi verildi. Kitaplarını imzalayan ve öğrencilerle bir süre sohbet eden 

Doğan Hasol katılımcılara teşekkür ederek başarılar diledi. Etkinlik, düzenlenen kokteylle sona 

erdi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve hedefgazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.