Kocaeli üçüncü sırada yer alıyor

Kocaeli 06.11.2016 - 15:23, Güncelleme: 26.12.2020 - 11:31
 

Kocaeli üçüncü sırada yer alıyor

Gönüllü organ bağışı sayısı 2013 yılında 549 olan Kocaeli, yapılan çalışmaların ardından 2016'daki 14 bin rakamıyla İstanbul ve İzmir'in ardından Türkiye üçüncüsü oldu. İl Sağlık Müdürü Mürsel Durmaz yaptığı açıklamada, 3-9 Kasım'ın Organ ve Doku Bağışı Haftası olarak kutlandığını belirterek, Türkiye'de 22 bin 62 kişinin böbrek, 2 bin 236 hastanın karaciğer, 729 kişinin kalp, 272 hastanın pankreas, 46 kişinin akciğer, 3 hastanın kalp kapağı beklediğini söyledi. Yaklaşık 26 bin hastanın yaşayabilmek için organ beklediğini vurgulayan Durmaz, toplamda diyalize giren hasta sayısının 60 bin civarında olduğunu bildirdi. Durmaz, dünyada organ bağışının yetersiz olduğunu, toplumun bu konuda bilgilendirilmesi ve organ bağışına teşvik edilmesi gerektiğine dikkati çekerek, Kocaeli olarak bu konuda kent genelinde bir seferberlik ilan ettiklerini aktardı. Tedavisi sadece organ ve doku nakliyle mümkün olan hastalıkların tüm dünyanın olduğu gibi Türkiye'nin de en önemli sağlık sorunlarının başında yer aldığına işaret eden Durmaz, "Kentimizde 2011 yılında beyin ölümü sayısı 12, donör sayısı 1 iken, 2015 yılında 37 beyin ölümü tanısı, donör sayısı ise 8'dir. Ülkemiz açısından bakıldığında beyin ölümü sayısı 2011 yılında bin 292 iken, 2015 yılında beyin ölümü tanısı konulmuş kişi sayısı bin 969'a yükselmiştir. Buna karşın aile izin sayısı 2011 yılında 334, 2015 yılında ise 472 ile sınırlı kalmıştır. Maalesef beyin ölümü tanısı konulan kişi sayısı ile aile izin sayısı aynı ortamda artmamıştır. Bunda toplumun bilgi eksikliği, doğru bilinen yanlışlar, dini kaygılar gibi nedenler etkili olmaktadır." ifadesini kullandı. - "Çok yönlü çalışmalarımızla bağışçı sayımızı 14 binlere ulaştırdık" Durmaz, kentte insanları organ bağışı hakkında bilgilendirerek, toplumdaki bilgi ve güven eksikliğini bertaraf ettiklerini n altını çizerek, şunları söyledi: "Bağışçı sayımız 2013 yılında 549 iken, 2014 yılında yaptığımız etkin çalışmalar neticesinde toplam bağışçı sayımız 2 bin 532 olmuştur. 2014 yılı sonu itibarıyla ülke genelinde ilimiz 8. sırada yer almıştır. 2015 yılı sonunda toplam bağışçı sayımız 11 binlere ulaşarak ülke genelinde ilimiz 4. sıraya yükselmiştir. 2016 yılında toplumsal duyarlılığı artıracak, çok yönlü çalışmalarımızla bağışçı sayımızı 14 binlere ulaştırarak ilk 3'te yer almaktayız. Bu sıralama İstanbul, İzmir ve Kocaeli şeklinde. 14 bin gibi bir rakam azımsanacak bir rakam değil ama kesinlikle yeterli görmüyoruz. İşin garip bir tarafı da şu, Amerika ve batı Avrupa'da organ nakillerinin neredeyse yüzde 80'i kadavradan, yoğun bakım ortamında beyin ölümü gerçekleşmiş kişilerden. Türkiye'de tam tersine yüzde 80'i canlıdan canlıya, akrabalar arasındaki doku uyumuyla yapılıyor. Bu çok istediğimiz bir şey değil. Halbuki yoğun bakım ortamında beyin ölümü gerçekleşen çok kişi var. Canlıdan canlıya nakli içimiz acıyarak izliyoruz. Halbuki kadavradan nakil olması daha tercih ettiğimiz bir şey." Mürsel Durmaz, İzmit Yunus Emre Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencilerinden Ceren Ceyhan'ın 18 yaşına girdiği gün İl Sağlık Müdürlüğüne gelerek organ bağışında bulunduğunu, böyle güzel örneklerin çoğalmasını temenni ettiklerini sözlerine ekledi. - "Amcam bana böbreğini bağışladı" Yaklaşık 18 yıl böbrek yetmezliği çeken Sezgin Ecir (26) de çok zor günler geçirdiğini belirtti. Bir sene diyaliz tedavisi gördüğünü aktaran Ecir, "Sonrasında amcam bana böbreğini bağışladı, çok sağolsun. Hastanede tedavilerim devam ederken amcam kendi teklif etti böbreğini bağışlamayı. Şu anda sağlığıma kavuştum. Gayet sağlıklı bir insan olarak hayatıma devam ediyorum. Kötü bir süreç yaşadım. Böbrekleriniz çalışmadığı zaman haftanın 3 günü diyaliz tedavisine gitmek zorundasınız Bu da hayatınız yüzde 60'ını, yüzde 70'ini engelliyor. Sahipsiz bir yaşam sürüyorsunuz. Diğer insanların organ beklerken yaşadıkları şeylere şahit olmak gerçekten çok zor. Ben organ bağışının desteklenmesi, kamuoyunda daha fazla yer bulmasını istiyorum." diye konuştu. Ecir, 10 yıldır organ bekleyen arkadaşları bulunduğunu, bu yüzden kendi durumuna çok fazla sevinemediğini vurgulayarak, yıllarca diyalize giren bir insanın yaşam süresinin kısaldığını dile getirdi.

Gönüllü organ bağışı sayısı 2013 yılında 549 olan Kocaeli, yapılan çalışmaların ardından 2016'daki 14 bin rakamıyla İstanbul ve İzmir'in ardından Türkiye üçüncüsü oldu.

İl Sağlık Müdürü Mürsel Durmaz yaptığı açıklamada, 3-9 Kasım'ın Organ ve Doku Bağışı Haftası olarak kutlandığını belirterek, Türkiye'de 22 bin 62 kişinin böbrek, 2 bin 236 hastanın karaciğer, 729 kişinin kalp, 272 hastanın pankreas, 46 kişinin akciğer, 3 hastanın kalp kapağı beklediğini söyledi. Yaklaşık 26 bin hastanın yaşayabilmek için organ beklediğini vurgulayan Durmaz, toplamda diyalize giren hasta sayısının 60 bin civarında olduğunu bildirdi. Durmaz, dünyada organ bağışının yetersiz olduğunu, toplumun bu konuda bilgilendirilmesi ve organ bağışına teşvik edilmesi gerektiğine dikkati çekerek, Kocaeli olarak bu konuda kent genelinde bir seferberlik ilan ettiklerini aktardı. Tedavisi sadece organ ve doku nakliyle mümkün olan hastalıkların tüm dünyanın olduğu gibi Türkiye'nin de en önemli sağlık sorunlarının başında yer aldığına işaret eden Durmaz, "Kentimizde 2011 yılında beyin ölümü sayısı 12, donör sayısı 1 iken, 2015 yılında 37 beyin ölümü tanısı, donör sayısı ise 8'dir. Ülkemiz açısından bakıldığında beyin ölümü sayısı 2011 yılında bin 292 iken, 2015 yılında beyin ölümü tanısı konulmuş kişi sayısı bin 969'a yükselmiştir. Buna karşın aile izin sayısı 2011 yılında 334, 2015 yılında ise 472 ile sınırlı kalmıştır. Maalesef beyin ölümü tanısı konulan kişi sayısı ile aile izin sayısı aynı ortamda artmamıştır. Bunda toplumun bilgi eksikliği, doğru bilinen yanlışlar, dini kaygılar gibi nedenler etkili olmaktadır." ifadesini kullandı.

- "Çok yönlü çalışmalarımızla bağışçı sayımızı 14 binlere ulaştırdık"

Durmaz, kentte insanları organ bağışı hakkında bilgilendirerek, toplumdaki bilgi ve güven eksikliğini bertaraf ettiklerini n altını çizerek, şunları söyledi: "Bağışçı sayımız 2013 yılında 549 iken, 2014 yılında yaptığımız etkin çalışmalar neticesinde toplam bağışçı sayımız 2 bin 532 olmuştur. 2014 yılı sonu itibarıyla ülke genelinde ilimiz 8. sırada yer almıştır. 2015 yılı sonunda toplam bağışçı sayımız 11 binlere ulaşarak ülke genelinde ilimiz 4. sıraya yükselmiştir. 2016 yılında toplumsal duyarlılığı artıracak, çok yönlü çalışmalarımızla bağışçı sayımızı 14 binlere ulaştırarak ilk 3'te yer almaktayız. Bu sıralama İstanbul, İzmir ve Kocaeli şeklinde. 14 bin gibi bir rakam azımsanacak bir rakam değil ama kesinlikle yeterli görmüyoruz. İşin garip bir tarafı da şu, Amerika ve batı Avrupa'da organ nakillerinin neredeyse yüzde 80'i kadavradan, yoğun bakım ortamında beyin ölümü gerçekleşmiş kişilerden. Türkiye'de tam tersine yüzde 80'i canlıdan canlıya, akrabalar arasındaki doku uyumuyla yapılıyor. Bu çok istediğimiz bir şey değil. Halbuki yoğun bakım ortamında beyin ölümü gerçekleşen çok kişi var. Canlıdan canlıya nakli içimiz acıyarak izliyoruz. Halbuki kadavradan nakil olması daha tercih ettiğimiz bir şey." Mürsel Durmaz, İzmit Yunus Emre Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencilerinden Ceren Ceyhan'ın 18 yaşına girdiği gün İl Sağlık Müdürlüğüne gelerek organ bağışında bulunduğunu, böyle güzel örneklerin çoğalmasını temenni ettiklerini sözlerine ekledi.

- "Amcam bana böbreğini bağışladı"

Yaklaşık 18 yıl böbrek yetmezliği çeken Sezgin Ecir (26) de çok zor günler geçirdiğini belirtti. Bir sene diyaliz tedavisi gördüğünü aktaran Ecir, "Sonrasında amcam bana böbreğini bağışladı, çok sağolsun. Hastanede tedavilerim devam ederken amcam kendi teklif etti böbreğini bağışlamayı. Şu anda sağlığıma kavuştum. Gayet sağlıklı bir insan olarak hayatıma devam ediyorum. Kötü bir süreç yaşadım. Böbrekleriniz çalışmadığı zaman haftanın 3 günü diyaliz tedavisine gitmek zorundasınız Bu da hayatınız yüzde 60'ını, yüzde 70'ini engelliyor. Sahipsiz bir yaşam sürüyorsunuz. Diğer insanların organ beklerken yaşadıkları şeylere şahit olmak gerçekten çok zor. Ben organ bağışının desteklenmesi, kamuoyunda daha fazla yer bulmasını istiyorum." diye konuştu. Ecir, 10 yıldır organ bekleyen arkadaşları bulunduğunu, bu yüzden kendi durumuna çok fazla sevinemediğini vurgulayarak, yıllarca diyalize giren bir insanın yaşam süresinin kısaldığını dile getirdi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve hedefgazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.