TARİHİ KARAR

13.12.2017 - 17:18, Güncelleme: 26.12.2020 - 11:32
 

TARİHİ KARAR

6 Aralık'ta ABD Başkanı Donald Trump'ın Kudüs'ü İsrail'in başkenti ilan etmesinin ardından olağanüstü gündemle İstanbul'da toplanan İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Olağanüstü Zirvesinin sonuç bildirisinde, "Başkenti Doğu Kudüs olan Filistin Devletini tanıdığımızı ilan ediyoruz. Dünyayı Doğu Kudüs’ü Filistin Devleti’nin işgal altındaki başkenti olarak tanımaya davet ediyoruz" ifadeleri yer aldı. İstanbul'da düzenlenen zirveye 16'sı lider düzeyinde 48 ülkeden temsilciler katıldı. Zirvenin açılış konuşmasını yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İsrail bir işgal devletidir. Aynı zamanda bir terör devletidir" sözleriyle İsrail'i eleştirirken, "Harem-i Şerif ebediyete dek Müslümanlara ait olacaktır" ifadelerini kullandı. Erdoğan, uluslararası toplumu başkenti Doğu Kudüs olan Filistin devletini tanımaya çağırdı. Zirvenin sonuç bildirgesinde Erdoğan'a özel teşekkür de yer aldı. Zirveye katılan ülke temsilcileri böylesine önemli bir konuda liderliği üstlendiği ve zirveye ev sahipliği yaptığı için Cumhurbaşkanı Erdoğan'a minnetlerini ifade etti. Sonuç bildirgesinin açıklandığı basın toplantısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas açıklama yapıyor. Abbas'ın açıklamalarından satır başları: "Bizler bu zirveye, Recep Tayyip Erdoğan'ın davetiyle geldik. Ben bu zirveyi başarıyla sonuçlanmış İslami zirvelerden biri olarak görüyorum. Konumuz çok hassas bir konu. Kudüs-ü Şerif ile birlikte geldik. ABD'nin aslında kendi kendine aykırı davrandığını görmekteyiz. Zaten ABD'nin kabul ettiği kararlar var. Bu da Filistin meselesi çözülmeden büyükelçiliğin Kudüs'e hiçbir şekilde taşınmayacağı şeklindeydi. O nedenle bu karar uluslararası sözleşmelere aykırıdır. Bütün dünya buna tepki gsöterdi. Dünyanın her yerinde protesto gösterileri düzenlendi. BM Güvenlik Konseyi'nin ABD dışındaki 14 üyesi buna tepki gösterdi ve karşı çıktı. Buna karşı İslam dünyasının harekete geçmesi gerekiyordu. Burada çok önemli kararlar aldık. Bizler Filistinliler olarak, ABD'yi çözüm sürecinde kabul edemeyeceğimizi söyledik. Bugün itibariyle bir arabulucu için tarafsızlık şartını yitirmiştir. Biz bundan sonra Güvenlik Konseyi'ne gidip, bu kararın iptali için başvuruda bulunacağız. Aleyhte bir karar alınması için çalışacağız. Burada İslam dünyasının Kudüs'e ne sunabileceğini tartıştık. Kudüs'e karşı boykot asla kabul edilebilir bir şey değil. Halkına karşı boykot uygulayamayız. Kudüs'teki Filistinlileri ziyaret etmek, İsrail'i ziyaret etmek değildir. Orada bir mahkumu ziyaret ediyorsunuz, gardiyanı değil. Biz Kudüs'ü taş ve toprak olarak görmek istemiyoruz. Biz içerisinde yaşamın olduğu, insanların olduğu bir Kudüs istiyoruz.  Erdoğan'ın sözlerinden satır başları: İİT'nin varlık gayesi, Kudüs'ün kutsiyetinin ve tarihi statüsünün varlığının muhafazasıdır. Bugün de anlamlı ve kritik bir toplantıo gerçekleştirdik. Bu tarihi zirveyle bir kez daha Kudüs'ün sahipsiz olmadığını tüm dünyaya gösterdiğimize inanıyorum. ABD Başkanı Trump'ın Kudüs açıklamasının ilk işaretlerinin gelmesinin ardından İİT dönem başkanı olarak büyük çaba sarf ettik. Bu kararın gayrı meşru ve kabul edilemez olduğunu, barış çabalarını sekteye uğratacağını ve fanatiklerin ekmeğine yağ süreceğini de anlattık. Bundan böyle taraf olan bir Amerika'nın artık İsrail-Filistin arasından arabuluculuk yapması diye bir şey olamaz. Arabuluculuk konusu üzerinde durmamız gerekiyor. Gerekirse BM'de bunu gündeme getirmemiz lazım. Bugüne kadar alınmış birçok güvenlik konseyi kararları var. Bunların hiçbirine İsrail uymamıştır. Buna rağmen tezgah hep İsrail'e çalışmıştır.  

6 Aralık'ta ABD Başkanı Donald Trump'ın Kudüs'ü İsrail'in başkenti ilan etmesinin ardından olağanüstü gündemle İstanbul'da toplanan İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Olağanüstü Zirvesinin sonuç bildirisinde, "Başkenti Doğu Kudüs olan Filistin Devletini tanıdığımızı ilan ediyoruz. Dünyayı Doğu Kudüs’ü Filistin Devleti’nin işgal altındaki başkenti olarak tanımaya davet ediyoruz" ifadeleri yer aldı.

İstanbul'da düzenlenen zirveye 16'sı lider düzeyinde 48 ülkeden temsilciler katıldı. Zirvenin açılış konuşmasını yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İsrail bir işgal devletidir. Aynı zamanda bir terör devletidir" sözleriyle İsrail'i eleştirirken, "Harem-i Şerif ebediyete dek Müslümanlara ait olacaktır" ifadelerini kullandı. Erdoğan, uluslararası toplumu başkenti Doğu Kudüs olan Filistin devletini tanımaya çağırdı.

Zirvenin sonuç bildirgesinde Erdoğan'a özel teşekkür de yer aldı. Zirveye katılan ülke temsilcileri böylesine önemli bir konuda liderliği üstlendiği ve zirveye ev sahipliği yaptığı için Cumhurbaşkanı Erdoğan'a minnetlerini ifade etti.

Sonuç bildirgesinin açıklandığı basın toplantısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas açıklama yapıyor.

Abbas'ın açıklamalarından satır başları:

"Bizler bu zirveye, Recep Tayyip Erdoğan'ın davetiyle geldik. Ben bu zirveyi başarıyla sonuçlanmış İslami zirvelerden biri olarak görüyorum. Konumuz çok hassas bir konu. Kudüs-ü Şerif ile birlikte geldik. ABD'nin aslında kendi kendine aykırı davrandığını görmekteyiz. Zaten ABD'nin kabul ettiği kararlar var. Bu da Filistin meselesi çözülmeden büyükelçiliğin Kudüs'e hiçbir şekilde taşınmayacağı şeklindeydi. O nedenle bu karar uluslararası sözleşmelere aykırıdır.

Bütün dünya buna tepki gsöterdi. Dünyanın her yerinde protesto gösterileri düzenlendi. BM Güvenlik Konseyi'nin ABD dışındaki 14 üyesi buna tepki gösterdi ve karşı çıktı. Buna karşı İslam dünyasının harekete geçmesi gerekiyordu. Burada çok önemli kararlar aldık. Bizler Filistinliler olarak, ABD'yi çözüm sürecinde kabul edemeyeceğimizi söyledik. Bugün itibariyle bir arabulucu için tarafsızlık şartını yitirmiştir. Biz bundan sonra Güvenlik Konseyi'ne gidip, bu kararın iptali için başvuruda bulunacağız. Aleyhte bir karar alınması için çalışacağız.

Burada İslam dünyasının Kudüs'e ne sunabileceğini tartıştık. Kudüs'e karşı boykot asla kabul edilebilir bir şey değil. Halkına karşı boykot uygulayamayız. Kudüs'teki Filistinlileri ziyaret etmek, İsrail'i ziyaret etmek değildir. Orada bir mahkumu ziyaret ediyorsunuz, gardiyanı değil. Biz Kudüs'ü taş ve toprak olarak görmek istemiyoruz. Biz içerisinde yaşamın olduğu, insanların olduğu bir Kudüs istiyoruz. 

Erdoğan'ın sözlerinden satır başları:

İİT'nin varlık gayesi, Kudüs'ün kutsiyetinin ve tarihi statüsünün varlığının muhafazasıdır. Bugün de anlamlı ve kritik bir toplantıo gerçekleştirdik. Bu tarihi zirveyle bir kez daha Kudüs'ün sahipsiz olmadığını tüm dünyaya gösterdiğimize inanıyorum.

ABD Başkanı Trump'ın Kudüs açıklamasının ilk işaretlerinin gelmesinin ardından İİT dönem başkanı olarak büyük çaba sarf ettik. Bu kararın gayrı meşru ve kabul edilemez olduğunu, barış çabalarını sekteye uğratacağını ve fanatiklerin ekmeğine yağ süreceğini de anlattık. Bundan böyle taraf olan bir Amerika'nın artık İsrail-Filistin arasından arabuluculuk yapması diye bir şey olamaz. Arabuluculuk konusu üzerinde durmamız gerekiyor. Gerekirse BM'de bunu gündeme getirmemiz lazım.

Bugüne kadar alınmış birçok güvenlik konseyi kararları var. Bunların hiçbirine İsrail uymamıştır. Buna rağmen tezgah hep İsrail'e çalışmıştır.

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve hedefgazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.