TAYSAD, Genel Kurul’da buluştu!

Kocaeli 29.04.2019 - 10:44, Güncelleme: 26.12.2020 - 11:33
 

TAYSAD, Genel Kurul’da buluştu!

Türkiye’de 400’ü aşkın üyesi ile Türk otomotiv tedarik sanayinin tek temsilcisi olan Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD), 41. Olağan Genel Kurul Toplantısı’nı gerçekleştirdi.

Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır’ın da katıldığı toplantının açılışında konuşan TAYSAD Başkanı Alper Kanca, otomotiv sektörünün dönüşümün eşiğinde olduğuna dikkat çekti. Kanca, “Ana sanayinin gündeminde elektrikli araçlar, batarya teknolojileri, otomotiv elektroniği, otonom araçlar gibi kavramlar var. Yapılan tahminlere göre, 2030 yılında geleneksel içten yanmalı motorlu araçların payı yüzde 14’e gerilerken, hibrit veya yarı hibrit araçların yüzde 46, tamamen elektrikli araçlar yüzde 40 ve otonom araçlar ise yüzde 30’luk paya sahip olacağı öngörülüyor. Tedarik sanayicileri olarak şirketlerimizin faaliyet alanına bu gelişmeleri dahil etmeliyiz. Dolayısıyla, daha fazla mühendislik, daha fazla yatırım ve daha fazla marka-tedarikçi ilişkisi için bu yeniliklere açık olmak çok önemli” diye konuştu.    AVRUPA’NIN ETKİLİ BİR OTOMOTİV ÜLKESİYİZ! Ülkemizde otomotiv sanayii hakkında da bilgiler veren Alper Kanca, Mart ayında üretimin 132, ihracatın 120 ve pazarın da 50 bin adede kadar gerilediğine dikkat çekti. Kanca, “Tüm bunlara rağmen Türkiye, hala Avrupa’nın etkili bir otomotiv ülkesi. Otobüs üretiminde Avrupa’da hala bir numarayız, ticari araç üretiminde 3 ve otomobil üretiminde ise 7. sıradayız.  Dünya otomotiv üretiminde ise 15. sırada yer alıyoruz. Önümüzdeki dönemde yerimizi korumak ve kendimizi daha da geliştirmek durumundayız” diye konuştu. Tüm bu gelişmelere ek olarak sektörün ciddi bir dönüşüm içerisinde olduğunu belirten Alper Kanca,  bu dönüşümün merkezinde ise elektrikli araçlar, batarya teknolojileri, otomotiv elektroniği, otonom araçlar, sürücü destek sistemleri gibi kavramların olduğuna dikkat çekti. Kanca, şöyle devam etti: “Yapılan tahminlere göre, 2030 yılında geleneksel içten yanmalı motorlu araçların payı yüzde 14’e gerilerken, hibrit veya yarı hibrit araçların yüzde 46, tamamen elektrikli araçlar yüzde 40 ve otonom araçlar ise yüzde 30’luk paya sahip olacağı öngörülüyor. Tedarik sanayicileri olarak şirketlerimizin faaliyet alanına bu gelişmeleri dahil etmeliyiz. Dolayısıyla, daha fazla mühendislik, daha fazla yatırım ve daha fazla marka-tedarikçi ilişkisi için bu yeniliklere açık olmak çok önemli” diye konuştu.   “HEDEF: YÜKSEK KATMA DEĞERLİ, İLERİ TEKNOLOJİLİ ÖZGÜN ÜRETİM!” Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır da Türkiye’yi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına yükseltme hedefiyle gayret gösterdiklerini belirterek, bunun yolunun da yüksek katma değerli, ileri teknolojili ve özgün üretim olduğunu söyledi. Bu irade sayesinde Türkiye’nin son 16 yılda savunma sanayinde yerlilik oranını yüzde 20’lerden yüzde 65’lerin üzerine çıkarmayı başardığını dile getiren Kacır, hedeflerinin savunma sanayinde elde edilen bu yerlileşme başarısını sanayinin diğer sektörlerine de yaymak olduğunu söyledi. Bu kapsamda otomotiv sanayiinde önemli ilerleme kaydedildiğini söyleyen Kacır, otomotiv sanayiinde toplam 141 Ar-Ge merkezi olduğuna dikkat çekerek, “2002 yılından 2018’e kadar geçen sürede yerli ve yabancı patent tescil sayısı 93’ten 997’ye, patent başvuru sayısı 60’tan 1.185’e yükseldi. Bu veriler otomotiv sanayiinin var gücüyle çalıştığını gösteriyor” diye konuştu. “OTOMOBİLLERİN ÖMRÜ 4.5 YILA DÜŞECEK” Otomotiv sektöründe yaşanan dönüşüme de değinen Kacır, konuşmasına şöyle devam etti: “Bugün fabrikalardan çıkan otomobiller yaklaşık 17 yıl yollarda kalıyor.  Elektrikli araç, otonom araç ve paylaşımlı araç dönüşümüyle birlikte bundan bu sürenin 4.5 yıla kadar düşeceği öngörülüyor. Ama 4.5 yılda bir otomobil, 17 yılda yaptığından daha fazla km yapacak. Çünkü artık sürücüsüz ve paylaşımlı araçlarda araç sahipliği kavramını dönüşecek.  Bütün bunlar çok büyük dönüşümleri ifade ediyor. Bizlerin de hem mevcut durumu hem de geçmiş veriyi dikkate alarak geleceği çok iyi öngörmemiz lazım. Burada bizler için en önemli ve en kritik şey insan kaynağı. Biz insan kaynağını geliştirmeye, beşeri sermayeye yatırım yapmaya devam etmek durumundayız. Bu doğrultuda çok farklı programları peşi sıra yürütmeye gayret ediyoruz.” BAŞARI ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNİ BULDU! TAYSAD’ın 41’inci Genel Kurul toplantısı kapsamında en çok ihracat yapan, ihracatını en fazla artıran, en fazla patent tescili alan ve TAYSAD tarafından yürütülen ve mesleki eğitimi destekleyen ADMOG kurumsal sosyal sorumluluk projesine en çok destek veren firmalara da ödülleri takdim edildi.
Türkiye’de 400’ü aşkın üyesi ile Türk otomotiv tedarik sanayinin tek temsilcisi olan Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD), 41. Olağan Genel Kurul Toplantısı’nı gerçekleştirdi.

Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır’ın da katıldığı toplantının açılışında konuşan TAYSAD Başkanı Alper Kanca, otomotiv sektörünün dönüşümün eşiğinde olduğuna dikkat çekti. Kanca, “Ana sanayinin gündeminde elektrikli araçlar, batarya teknolojileri, otomotiv elektroniği, otonom araçlar gibi kavramlar var. Yapılan tahminlere göre, 2030 yılında geleneksel içten yanmalı motorlu araçların payı yüzde 14’e gerilerken, hibrit veya yarı hibrit araçların yüzde 46, tamamen elektrikli araçlar yüzde 40 ve otonom araçlar ise yüzde 30’luk paya sahip olacağı öngörülüyor. Tedarik sanayicileri olarak şirketlerimizin faaliyet alanına bu gelişmeleri dahil etmeliyiz. Dolayısıyla, daha fazla mühendislik, daha fazla yatırım ve daha fazla marka-tedarikçi ilişkisi için bu yeniliklere açık olmak çok önemli” diye konuştu.   

AVRUPA’NIN ETKİLİ BİR OTOMOTİV ÜLKESİYİZ!

Ülkemizde otomotiv sanayii hakkında da bilgiler veren Alper Kanca, Mart ayında üretimin 132, ihracatın 120 ve pazarın da 50 bin adede kadar gerilediğine dikkat çekti. Kanca, “Tüm bunlara rağmen Türkiye, hala Avrupa’nın etkili bir otomotiv ülkesi. Otobüs üretiminde Avrupa’da hala bir numarayız, ticari araç üretiminde 3 ve otomobil üretiminde ise 7. sıradayız.  Dünya otomotiv üretiminde ise 15. sırada yer alıyoruz. Önümüzdeki dönemde yerimizi korumak ve kendimizi daha da geliştirmek durumundayız” diye konuştu. Tüm bu gelişmelere ek olarak sektörün ciddi bir dönüşüm içerisinde olduğunu belirten Alper Kanca,  bu dönüşümün merkezinde ise elektrikli araçlar, batarya teknolojileri, otomotiv elektroniği, otonom araçlar, sürücü destek sistemleri gibi kavramların olduğuna dikkat çekti. Kanca, şöyle devam etti: “Yapılan tahminlere göre, 2030 yılında geleneksel içten yanmalı motorlu araçların payı yüzde 14’e gerilerken, hibrit veya yarı hibrit araçların yüzde 46, tamamen elektrikli araçlar yüzde 40 ve otonom araçlar ise yüzde 30’luk paya sahip olacağı öngörülüyor. Tedarik sanayicileri olarak şirketlerimizin faaliyet alanına bu gelişmeleri dahil etmeliyiz. Dolayısıyla, daha fazla mühendislik, daha fazla yatırım ve daha fazla marka-tedarikçi ilişkisi için bu yeniliklere açık olmak çok önemli” diye konuştu.  

“HEDEF: YÜKSEK KATMA DEĞERLİ, İLERİ TEKNOLOJİLİ ÖZGÜN ÜRETİM!”

Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır da Türkiye’yi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına yükseltme hedefiyle gayret gösterdiklerini belirterek, bunun yolunun da yüksek katma değerli, ileri teknolojili ve özgün üretim olduğunu söyledi. Bu irade sayesinde Türkiye’nin son 16 yılda savunma sanayinde yerlilik oranını yüzde 20’lerden yüzde 65’lerin üzerine çıkarmayı başardığını dile getiren Kacır, hedeflerinin savunma sanayinde elde edilen bu yerlileşme başarısını sanayinin diğer sektörlerine de yaymak olduğunu söyledi. Bu kapsamda otomotiv sanayiinde önemli ilerleme kaydedildiğini söyleyen Kacır, otomotiv sanayiinde toplam 141 Ar-Ge merkezi olduğuna dikkat çekerek, “2002 yılından 2018’e kadar geçen sürede yerli ve yabancı patent tescil sayısı 93’ten 997’ye, patent başvuru sayısı 60’tan 1.185’e yükseldi. Bu veriler otomotiv sanayiinin var gücüyle çalıştığını gösteriyor” diye konuştu.

“OTOMOBİLLERİN ÖMRÜ 4.5 YILA DÜŞECEK”

Otomotiv sektöründe yaşanan dönüşüme de değinen Kacır, konuşmasına şöyle devam etti: “Bugün fabrikalardan çıkan otomobiller yaklaşık 17 yıl yollarda kalıyor.  Elektrikli araç, otonom araç ve paylaşımlı araç dönüşümüyle birlikte bundan bu sürenin 4.5 yıla kadar düşeceği öngörülüyor. Ama 4.5 yılda bir otomobil, 17 yılda yaptığından daha fazla km yapacak. Çünkü artık sürücüsüz ve paylaşımlı araçlarda araç sahipliği kavramını dönüşecek.  Bütün bunlar çok büyük dönüşümleri ifade ediyor. Bizlerin de hem mevcut durumu hem de geçmiş veriyi dikkate alarak geleceği çok iyi öngörmemiz lazım. Burada bizler için en önemli ve en kritik şey insan kaynağı. Biz insan kaynağını geliştirmeye, beşeri sermayeye yatırım yapmaya devam etmek durumundayız. Bu doğrultuda çok farklı programları peşi sıra yürütmeye gayret ediyoruz.”

BAŞARI ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNİ BULDU!

TAYSAD’ın 41’inci Genel Kurul toplantısı kapsamında en çok ihracat yapan, ihracatını en fazla artıran, en fazla patent tescili alan ve TAYSAD tarafından yürütülen ve mesleki eğitimi destekleyen ADMOG kurumsal sosyal sorumluluk projesine en çok destek veren firmalara da ödülleri takdim edildi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve hedefgazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.